Deryanın heybeti korkutuyor beni
Ne uzunluğu belli ne de bir eni
Düşündükçe ürperir insanın teni
Yaradan Rabbimin yüce kudretini
Ruhumda beliren sevda, döndü canavara
Sen canan ol ki; bu camit vücut cana vara
Hissiyat terk ederek huzurumu
Kaçırdı var olan tüm huzurumu
Alışmak en tembelce çare oldu
Ancak yaşayan bilir bu zorumu
Hoş manayı aramak dar mekânda
Kalbin huzuru, dinin direği
Vazife-i ubudiyet, ey namaz
Kâinatın en sersem bireyi
Ey miskin-i gafil beynamaz
Köhne dünya içinde
Dolan dur avare
Başıboş ya da kince
Saldır dur ne çare
Sen sanasın sen sana
Bir gül var ki uzakta
Bakılsa da görülmez
Rengi bile bilinmez
Hoş kokusu alınmaz
Bir gül var ki uzakta
Gelebilme ihtimalinle geçen her saniye
Yolunu gözlerken her bakış atışım
Yanımda olmamanın verdiği her ızdırap
İçinde sen varsın diye güzel
Düşünürken seni hayallerle yetinmem
Beynimde sayısız soru
Doğru yanıtı olmayan
Kalbimde yaralı bir boşluk
Sahibi gelmeyen
Cebimde seyahat bileti
Kuşkusuzluğu arıyorum,
Düşüncesizliği…
Aklımı devşirip,
Yenilenmeği…
Kendimi arıyorum,
İçim dışım ortada…
Gözlerim önünde...
Zikzaklarla dokunan,
Mekik oldu hallerim.
Anladım kendimi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!