Yürek paramparça, görüntüde yok hiç kırık
Simada tebessüm, nefesimde çok hıçkırık
Beni anlatırken sana
Canınla dinlemene
Açtıkça gönül ağzımı
İçine düşmene sevindim
Gözyaşımla beraber
Dolaşsam da beynimdeki kırılmamış fayla
Bir yol tutturmuş ilerliyorum, hoşça gayet
Sonum perişan olup gidecek bu kafayla
Bildiğimden şaşmaksızın ilerlersem şayet
Ersem huzura, ermeden huzura,
Hakkı bulmadan, Hakk’ı bulsam,
Henüz üflemeden İsrafil sura,
Kendime gelsem, bir kul olsam.
Serzenişler sıktıkça beni,
Ey! bakışı içimi ısıtan gözlüm
Ey! konuşması bağrımı dağlayan
Ey! varlığı varlığıma eş değer
Ey! yokluğunun hayali ızdırabım
Bil! senlilikle benlilik başladı
Neticesi beklenmez bir vaziyet
Muallâk sözlerin yazıldığı sayfa
Okunmayan kitap, okunacak olan
Bilinen, lâkin yapılmayan amel
Nahoşluk günlere yaygın
Ruha püskürmüş zafiyet
Ateş yangunu solur oldum
Yana yana sönemez oldum
Ne ateşte bir odun oldum
Ne de ocakta bir avuç kül
Ne günler ki hatra gelmeyen
Yandım, çektim, yıkıldım, kader dedim
Dayanamadım, alışamadım, yeter dedim
Bu ne biçim iş, ne büyük keder dedim
Battıkça battım günaha, Allah affeder dedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!