Yokluk seni var eder senden,
Aklımı yitirsem, gelirsin sen...
Unutmak lazım diyorum, unutmak,
Sensizlik çakılır zihnime,
Yok ol, olabilirsen...
Artık;
bakışlarım, buzul bir tepenin en soğuk kuzeyi,
ellerim, magmanın taşmış yangınlarında,
gözlerim asırlık kuraklığının yağmuru özleminde,
kulaklarım bir bahar fısıltısından yoksun,
ciğerlerim her gün gece,her nefes işkence.
Ne kolaydır yokluğunda sevmek seni,
Bakarım da görmezsin.
Ölüm farklı değildir senden,
Ansızın gelmenden korkarım,
Gelirsen yok demem,
Alıp götürsen...
Uykularda nefesimi,
Gecesine sürdüğüm
Yıldızları yorgan gibi,
Üzerine örttüğüm
Uyanırken güneş diye,
Gökyüzüne serdiğim
Yüreğimden karalıyorum yüreğine dizelerimi
Simsiyah bir aşkın buz beyaz hikayesi bunlar
Kıyametin kızılca şerbeti dökülür dudaklarımdan
Umutlu hayallerin kuru yaprakları bunlar
Yüreğimden kanatıyorum yüreğine dizelerimi
Rüzgar gezer bazen seni,
Koluna girer,yanağından öper,
Dudaklarından kayıp bana düşer.
Bilemezsin, yalnız sanarsın kendini
Veya başkalarıyla gezersin de anlamazsın.
Şiir sana yakışıyor
Kelebeklerle bezeli, bir çiçek bahçesi gibisin
Gökyüzü alabildiğine mavi,tatlı bir rüzgar okşar tenini
Seni anlatır hep bir ağızdan, kuşların dili
Şiir sana yakışıyor
Seni sevdim deli bahar,
yağ gönlüme güneşini
Dalga dalga mevsimini,
es gönlüme çılgın gibi
Icindeki mavilerle
ek gönlüme yeşilleri
Kocaman duvarların ardında gizli sevdam
Sesinden yoksun soğuk odalarında sesim
Sıcaklığından noksan havada seni sevdim
Penceresiz duvarına muhtaç büyüdü sevdam
Uzun uzun duvarların ardındaydı sevdam
Kafama doluyorsun,
Ağır geliyor ömrüme,
Her güne seninle merhaba.
Merhaba kuşlar,
Merhaba taşlar,
Merhaba insanlar...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!