İnce uyku dokur gözlerimi.
Sabahlar boguşur bedenimle
Yılgınlık sarar düşlerimi
Görmez gören gözüm
Duymaz kulağım.
Sonrasız ilk günüm
Sen sadistmisin oğlum!
Nedir bu çektiğin?
Renkler kabul de adı kalmış pembenin
Kediler bile gülüyor haline oğlum!
Sen Adem Korkmaz
Neden bu kadar uzaksın?
Elimi uzatsam değebilirken sana.
Yoksun korkuyorum
Sahibindden sabır dileniyorum.
Saçlarımın her bir teline konan sıkıntı
Hayula oluyor korkuyorum.
Hangi hıncın sonusun sen?
Saçlarıma benzeyen kül!
Kültabağında sonsuzluğa ererken
Senden arta kalan öksürük
Yaşamımı örüyor kül
Gök kırılgan,
Kalbinin kapılarında
Gençliğim heba olmuşken
Hüzün veda meyini sunarken
Kaybolmanın zamanımıydı kardelen?
Mutlu olmak neden uzak?
KARTALLAR LEŞ YEMEZ
Buhran ne kadar da belirgindi...zaman hesap soruyor.Aylar yargıç,günler şikayetçi.Saatler görülmemiş bir kinin sahibi sanki.Hangi dala uzansa kuruyor,hangi çiçeğe bırak selam vermeyi yanından geçse soluyordu.Acaba selam verse ne olurdu?
- Her bir dalı bin parçaya bölünürdü belki de...Tüm damarları çekilir rengi katran karasına dönüşürdü beyaz güllerin.
İnsanların gözlerine bakmak en büyük korkusuydu.Gözlerine baktığı insanın yüreğinde beliren en ince titreşimleri hissediyordu.Bu his zamanla ona büyük korkular bahşediyordu.Bu yüzden insanların gözlerine bakmaktan korkuyordu.Bu korku zamanla nefrete dönüştü...
Dar sokakların kirli kaldırımlarında yürüdüğü kaldırım gibi alçaktı düşünceleri.Ne gecenin siyahlığına anlam verebilmişti,nede gündüzün aydınlığına...Dünya denen yer içinde yaşayanlar için büyük olabilirdi.
Güneşe yönlendirdi bakışlarını.İçini bir ürperti kapladı,bu ürperiş diline yansıdı;
Hasta ruhlu sevdaam olmazların oluru
Kaybolan siyah saçlarım
Bir hayatki; Soru,soru,
Öyle derin baktıki gözlerime çilenin onuru
Gençliğim hazan mevsimi hayatım soru
Nikah kıydım sigaranın külüne.
Kurban olurdum gözlerinin isine..
Ömür hazana döndü
Kırıldı ümitler
Felek halime bakıp güldü
Masallar uzak!
Hayaller artık benim bile değil!
Merhaba ızdırab
Niçin gözyaşını saklıyorsun Leyla!
Bir eylül rüzgarı gibi hüzünlüsün
Sararıp solmuş buselerin
Güneşe meydan okuyan ışıkları nerde gözlerinin
Neden susuyorsun Leyla?
Anladığım kadarıyla gözü ve gönlü doymuş biri.Sesi tok ve ağzı açıldığında kan emici yarasaların çıkmadığı, içi karanlık olmayan bir kişi.Güven zor bir duygudur.Zoru seviyorsanız güvenebileceğiniz birisi.