Elemden bir söz açıp her bir hecede
Aşkı yakan eldin sen, ölüm çiçeği...
Yıldızlara küsüp de hazin gecede
Gözden akan seldin sen, ölüm çiçeği...
Gecenin ayazında gönlüme akan
Yıldızlardan gelip de her sonbaharda
Gazellerde yürüyen eylül gibisin...
Gönüllerde yeşerip her bir baharda
Yeryüzünde solmayan bir gül gibisin...
Bu dünyayı gezsem de bulunmaz eşin,
Aşk, bazen gözyaşlarını silmektir gökyüzünün...
Aya ulaşmak,
Yıldızlarla dolaşmaktır sessiz gecelerde...
Yalnızlığı hiçe sayıp güneşle dertleşmektir...
Soğuk kış geceleri yaz sıcağında yanmak,
Ağustos başağında ateşi tutmaktır kimi zaman...
Görünmez bir bağsa gönül köprüsü,
Bir ömür düşmeden geçenlerdesin...
Sevda ikliminin üç harftir süsü,
Kendine o süsü seçenlerdenim...
Sevda işi zormuş aldım dersimi,
İnleyen nağmeler ruhu sararken,
Gönlüme su gibi aktı gözlerin...
Yağmurlar altında aşkı ararken,
Kalbi güneş gibi yaktı gözlerin...
Boynuna yıldızlar takarcasına,
Gönül ikliminin gül bahçesinde
Bülbülsüz yaşayan güller utansın...
Sevda mevsiminin her gecesinde
Mecnun'u delirten çöller utansın...
Kalbe bir yol bulup akan gözlerde
Gönüllerden alıp da dokunulmaz resmini
Gökyüzünde saklayan yıldızdan da güzelsin...
Bir Mecnun'u yandırıp arşa 'Leyla' ismini
Elmaslarla yazdıran o kızdan da güzelsin...
28/03/2009
Kimi der ki aşk YAŞANMAK içindir...
Gönül köprüsünden geçmek istemesidir aşkın.
Yaşandığı kaba sığmama hasretidir...
Nisanda yağmurlarla gelip
Gözyaşı şekline dönüşme hevesidir...
Kırmızı güllerde tutkunun hazzını almaktır.
Sonbaharını yaşarken gönül iklimi
Gönlümde açan güllere alışamadım...
Yırtık düşlerimde yanan sonsuz fikrimi
Sevdaya sunan dillere alışamadım...
Ezelden ebede esen sessiz fırtına,
Bir aşk istiyorum...
Rengini gülden, sesini bülbülden alan.
Dünyalara sığmayıp yüreklere sığabilen.
Yağmurlar gibi coşkulu,
Kar tanecikleri kadar berrak.
Cennet bahçelerinden esintiler getiren bir aşk...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!