Rüzgarın çığlıkları uyandırdı
Daldığım hülyadan
Nasıl kandım,kim kandırdı
Doğruldum,yaslandığım kayadan
Bir mavzer kurşunu
Işıklar içinde yalancı hayatlar
Riyakarlık diz boyu
Bir kir pasak sarmalı
Koyulardan koyu...
Fecirle başlayan bir zulüm
Söyledik söyledik inanmadılar
Dışına kanmayın, sahte boş dedik
Müfteri oldular yalanladılar
Yaşına kanmayın, sahte yaş dedik
Ak dediği kara çıkar sonunda
Şairler günüymüş paylaşmış hocam
Şiir, şair'i anlayan kaldı mı ?
Vatan Millet benim Bayraktır davam
Ozan divanı,dinleyen kaldı mı ?
Edebiyat, edep demiş atalar
Bugün aşkın sofrasına ,ah olmak vardı misafir
Kapısında boyun burmak, sakın minnet sayılmasın
Gizli kalsın o nazende, paha biçilmez cevahir
Sarayında nöbet tutmak, sakın himmet sayılmasın
Ey Şahlar Şahım ey, perverdigarım
Muhabbetim sana , sana âyandır
Aşkının hicranı yakar didarım
İcabetim sana, sana âyandır
Yıldızlar semayı kaplar aşk ile
Vefası olmayan bir garip duygu
Bir gün üzülürsün sana demiştim
Zannetme gönlüne duyulur saygı
Çekip sürülürsün sana demiştim
Sağını solunu yönü bilmezsin
Bir kararda durmadın hiç
Sana nasıl inanayım
Benim fikrim sormadın hiç
Sana nasıl inanayım
Yapmam etmem yemin verip
Ehli kamil olanı her mecliste
Manalı konuşur sözden tanırlar
Hakkı gözler durur dünya işinde
Yareni yoldaşı örnek alırlar
Her sabah gördüğüm şavkın ziyâsı
Bir bahar goncası, sanki gözlerin
Gönlümdeki aşkın odur mayası
Canımın yongası, sanki gözlerin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!