En ücra köşelerde yalnız kalsam
Çaresi olmayan dertlere dalsam
Hasretinle yanıp sararıp solsam
Vallahi yine seni seveceğim
Zincire vursalar ayaklarımı ellerimi
Sıradan biri
Evden işe işten eve gidip gelen
Sırtının pekliğine karnının tokluğuna
Sağlıklı oluşuna şükreden
İyiye sevinip kötüye üzülen
Cismi kadar yer işkal eden
YAŞAMAYA DEĞMEZ
Gezdin güzellerle zamana uydun
Güya sevilip sayılan bir kuldun
Güvendin insanlara ne buldun
Hayat yaşamaya değmez
Çıkarırsan dört mevsimden kışı
Unutursan yağan yağmuru yaşı
Yola sıfır döşenirse kaldırım taşı
Yağmur da vurur sel de vurur
Balta vurursan andıza çınara
Yıllarca sabır edip dayandın
Kabus hiç bitmeyecek sandın
Sonunda bir peri öptü uyandın
Günaydınlar olsun üstadım
Hayatta edene ettiği kar kalır
Her şeyin mutlaka bir habercisi var.
Şimşek çakıp gök gürlerse eğer,
Bilki arkasından yağmur yağar.
Gül açar bülbül öterse eğer,
bilki çok yakında bahar.
Bir ay boyunca oruç tuttuysan eğer,
Girdiğim tüm yollar çıkmaza saplandı
Ümitsizce koşmaktan bıktım arkadaş
Nerede dert çile varsa bende toplandı
Ümitsizce yaşamaktan bıktım arkadaş
Sevgi sanıp bağlandığım yalan oldu
Gölgesinde otururken yaprakları düşen.
Kiraz ağacımıza çok iyi bak.
Üzerinde sabahları sürekli kuşlar ötüşen.
Kiraz ağacımıza çok iyi bak.
Pek ilgilenmiyormuşsun biliyorum.
Yarınlar ne sorun getirsin ne de telaşe.
Ne sitrese gömsün bizi ne de ateşe.
Dileğim,canıgönülden cümle kardeşe.
Mesut ve bahtiyar oluruz inşallah.
Hayallerin tümü gerçek olsun bir bir.
Bir yaz akşamı tek başıma sahildeyim.
Güneş batmak üzere,
Küçük tahta bir iskelenin üzerinde,
Ayaklarımı suya degdirmiş oturuyorum.
Ğüneşin o can çekişen kızıl rengi,
Denizin üzerinde cam gibi parlıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!