Bu gün kırk gün kırk gece süren,
masal düğünlerinden birine katılsaydım.
Bayram olsa çocuklar gibi coşsaydım,
Cehennemden cennete geçmiş,
Müebbetten özgürlüğü seçmiş olsaydım,
Sanırım şu anki kadar sevinemezdim.
DOSTLUK BUNUN NERESİNDE
İhtiyaç duyunca yoksun
Ben aç iken sen toksun
İnceldiği yerden kopsun
Dostluk bunun neresinde
Güneş ile gelsen yan yana,
güneşin
feri gider ateşi söner,
kıskanır inan kıskanır seni.
Gül ile gelsen yan yana,
gülün
Dilim damağım kurusun,
varsın çatlasın dudaklarım.
Sensizlik su olsa içmem,
damlasını içmem gülüm.
Kalbim sıkışsa,
gözlerim fırlasa yerinden.
Gözlerimin seni gören yüzünde,
on iki ay sürer bahar.
Kuşlar öter kelebekler uçar.
Ve hiç solmayan çiçekler açar.
Öbür tarafta zifiri karanlık,
ne ay görünür ne de yıldızlar.
Bin derdim var hangisine yanayım.
Hepsi dermansız hepsi ümitsiz,
hanği birine dayanayım.
Felek düşman olmuş hep peşimde.
Mutlaka bir aksilik çıkıyor her işimde.
Kapanmış kapılar nasıl yol bulayım.
Gözümün dünya güzelisin
Dilimin sonsuz lezzetisin
Gönlümün eşsiz servetisin
Gel görki anlamıyorsun
Şerefimsin şanımsın
İyiki seni arayıp bulmuşum
İyiki yüreğimden vurulmuşum
Zaten senin için var olmuşum
Canım kurban olsun gülüm
Sevdana kapılıp indim özüne
Ne yaban eldeyim
ne de uzak bir şehirde.
Elimde olmadan düştüğüm
azgın bir nehirde
tutunacak dal arıyorum DAL.
Düşünmek istemiyorum
Düşünmenin faydası yok sensizliğe
Kulaklarım manasız seslere boğulsun
Gözlerime, güzel çirkin bir şeyler görünsün
Ellerim gerekli ya da gereksiz
Bir şeylerle meşgul olsun istiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!