Dur! bir daha bak kendine.
Bırakma orada yüzünü.
Gittiğin yerde bırak.
Düşen bu sonbahar yaprağı,
Bıraktığın yerde kalsın.
Yaşam fırtınadan artakalan yıkıklar gibi...
Hayat yuvasında yavrusunu kaybetmiş kuşlar gibi..
Per perişan!
Akıl erdiremedik bir türlü bu gidişe.
Usandık çare bulamadık her bir işe.
Hayat kısa diye hep verdik telaşa.
Daha zamanı var diye, hep bekledik boşa.
Durup düşünme hiç bir zaman başına geleni.
Bırakırsan, bulamazsın bir daha ulaşacağını
Unutursan, hatırlayamazsın kavuşacağını
Bilirsen, anlarsın kaybettiğin duygularını
Seversen, hissedersin yeşerteceğin umutlarını
Karlı dağlarda karları erimiş.
Taşlı dağlarda taşları çökmüş.
Rüzgârlı dağlarda ağaçları sökülmüş.
Nice umutlarla gelip,
Hayal kırıklıklarıyla gitmiş,
Nice hayat var.
Bir nefes ver sevdiğine.
Tükenmesin nefesin,sebepsizce.
Hayat bulsun sevdiğin nefesinle.
Bir nefes ver sevdiğine
Bırak kavuşsun sevgine.
Bir çocuk olmak istersin, bir büyümek isterin
Yaşadığın hayattan hep bir şeyler beklersin
Beklediğin gibi olmazsa istediklerin
Yaşadığın ve yaşayacağın hayata küfredersin
Dön! bak bu şehre.
Al bu şehri.
Kalmasın bu şehir,
İçinde ki senden habersiz.
Bir duygunun arkasına saklanırız çoğu zaman.
Yüzleşmek zor gelir yaşadıklarımızla.
Çoğu zaman kaybolur, bir zaman değer verdiğimiz değerler.
Tam gerçekleşecek zaman geldi derken,
Körelir artık içimizdeki düşünceler.
Bir şehir olsam tüm kalabalıklar içinde.
Bir ülke olsam tüm yasaklar içinde.
Bir dünya olsam tüm insanlar içinde.
Yinede duramam burada;
Bu şehir için de, senin için de...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!