Artık basmaz ayağım,
Vatan topraklarına.
Bir alametle bağım,
Kesildi uçmaktayım.
Altım bulut,üstüm gök,
Uyuşan şuurların kalbine
mızrak...
Uzak iklimlerde
sancak...
Mumun dibine
Işık...
Ben bana yük olalı,
Bakışlarım değişti.
'Ben'i sorgulayalı,
Fikirlerim çelişti.
her gece özlem ile ağuşuna koştuğum
dertlerimden sıyrılıp bûsenle uyuştuğum
beni bir bebek gibi kollarında uyutan
dosttan dost yardan da yar sadık istiratgahım
vehmime kollarında ninniler fısıldayan
her çağı kabullenmek yıllar yıllar alıyor
ruh bedenin halini asla kavrayamıyor
eski fişek günleri bir bir içince ömür
o tatlı uykulardan gönül uyanamıyor
çoğaldıkça azaldım
olmaz düşlere daldım
evim insanla doldu
ben nasıl yalnız kaldım
Her oyunun sonunda birazcık hüzün vardır,
Her ne yana yönelsem yine de yüzün vardır.
Zamanlar perde perde,
Çekiliyor camlara,
Tarihler kare kare,
Yansıyor simalara,
Geçen günler belirsiz,
Çocukluğumda en has oyuncağım çamurdu
Toprağı emen sular bana bir dünya kurdu
Yoksunluk, yoksulluğu çekip anlından vurdu
Avucumun içinde itaatkar ve uslu
Güneşin oklarını çatlaklarda doyurdu
Ben haydi kalk demesem sur’a kadar uyurdu
Bir zulüm bulutu var,Müslümanlar üstünde,
İnananlar uyuşmuş,fettan haçlılar sessiz.
Yerbeyer düşman sesi,Bosna’m Sırp’ın elinde,
Gözler naçarlık kusar,jakoben kadro sessiz.
Yetim kalmış Bosnalım,kanını tüketmekte,




-
Abdul Vahap Altay
Tüm Yorumlarherhalde yozlaşmış avrupalı bundan daha güzel anlatılamazdı,ekonomik hariç herşeyimizle önlerindeyiz,oda oldu olacak,şuan hepsi çöküşte,bir biz tımanıyoruz,,engin yüreğini ve güçlü kalemini kutluyorum adaşım,,saygılarımla