Bana göre değil şu han;
Sevemedim dünyanızı!
Mülküm olsa bile cihan;
Sevemedim dünyanızı!
Yolcu kısmı çakmaz kazık
Çağ hasta, çağdaş hasta!
Topyekûn cihan hasta!
Hayır, varsa şu nasta?
Şifa lütfet ey şafi!
Aciz kaldı sosyolog!
İlahlaştı hevalar
Batıllaştı davalar
Çaresini sorarsan;
Hak kitapta devalar!
Çoklar çıktı rotadan
Madem dinin had dini;
Aşma lütfen haddini!
Çünkü senin Halik’ın;
Sevmez asla hodbini!
Önce düzelt bu dili!
Sen yaparsan Türkçülük;
Kürt de yapar Kürtçülük!
Sen yapmak ki Türkçülük!
Yol bulmasın Kürtçülük!
Kâfi iken mü’minlik;
Çoklar onun peşinden, yar zannedip koşarlar
Sevdasından çıldırıp, Hak yolundan şaşarlar
O ki; fani bir handır, sonsuzluğun yolunda;
Bu gerçeği es geçip, çok vartaya düşerler!
Ah ki; ekser yanıldı, o kimseye yar olmaz!
Dobra bir dost arayan, gitsin bence aynaya;
Çünkü onda kıyak yok, sözü eder merdane!
Gerçi o cam sadece, görüntüye ayna ya;
Sahte dostlar yanında, o yine de bir tane.
Emir kesin, iş ciddi!
Yok şu işin şakası.
Mümkün değildir reddi!
Belleyip uyar nas’ı!
Madem emir yüceden;
Allah sana vermişse, yazmak için istidat;
Gerçekleri faş için, yap daima tahşidat!
Abartılı konuşma ve de yazma kat’a sen!
Avcı misal atarak, yapma lütfen hata sen!
Kandım sana aptal gibi;
Yaktın beni yalan dünya!
Düşünmeden oldum tabi;
Yaktın beni yalan dünya!
Nasıl düştüm bu tongaya?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!