Gönül alan güzel, çıkartmış belindeki kızıl kuşağı,
Cazibeleriyle yıldızlar, yalazlıyor germişler ağı.
Mehtap arzuyla sarılmış, sere serpe yatan koyuna,
Gece gölgesini örtmüş, açılmış koyundan koyuna.
Kuşluk vakti geçeli, hayli zaman,
Kuşlar, Katar olup gitti buradan,
Kara haberin, piştov sesinden,
Gövel başlım, intizarın can evinden
Dertlerini der, kalk yavaş yavaş.
Gün geceye giriyor, bal damlıyor dudaktan
Bulut düşmüş, can alıyor, alın da ki akıtman
Ayın şavkı yakıyor, gözdeki menevişi
Gecede gezinen ceylana benzer, sekişi
Ahu gözleri saran, askerleri pusatlı
Kendime dost ettiğim geceler ah geceler
Gün gülümsemesine terk ettiğim geceler
Mehtabın yatağından süzülerek akışı
Saklanır haşmetinde yıldızların nakışı
Güneş günü öperken aşkını seyreylerim
Yasemin kokulu nefesin, gül yaprağı gibisin gördük
Har içre çukurun halesi nar, vardık yağmur olduk
Kapandı hilallerin, gönlümüz geceye döndü solduk
Çiçekler açıyor ışıldıyor yüzün gülünce, bir hoş
Pervane zikrinde yar, yanmak için tavafı nara
AYAN BEYAN
Keklik topukluların musikisiyle Memleket idi
Yosun tutmuş hülyalar için, hükmün
Karanlık örüntüye sunduğu mülk idi
Değildi, gönlünde ki kandili yakmaya muktedir
Minareler gamet de
Başları mızrak gibi göğe
Gökte müezzinin sesiyle
Ezanı Muhammediye
Yolları Allaha,
Güneş günden ayrılıyor
Gün mateme giriyor
Ay suya düşmüş
Dalgalarda sevişmeler
Dallar bırakmadı vurmayı
Basıyor kamçıyı
Duydum gül bağından gelen gazeli
Vardım gül bağına gördüm gazalı
Aksine yi sarmış tel tel saçları
Kırmızı esvabı incecik beli
Sinesinde durur top top tepeler
Eskimiş ehramı
Bürünmekte tesettüre
Yırtıklarında yıldızlar
Gün şimdi yarasalara
İçimde kızılca kıyamet
Efkârlıyım çok efkârlı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!