Kuyruğu dik
Alnından çenesine kadar uzanan
Derin yara izi
Yüzünde sertlik
Gözlerinde mağrur bakış
Çok savaşlar gördüğü
Bir Hüzün
Basamak 1
Bir hüzün, garip bir yalnızlık.
Kalbim şimşekliyor, şişiyor göğsüm.
göğü mıh gibi delen,
Kör gözlü apartmanların arasındayım.
Sırrınla övünme boşuna eskimiş ehramın
Yıldızlar sökün eder yırtıklarından tesettürün
karalığını saklamışsın gecelerin ardına
kalır mı sinsiliğin al şafak düşünce yadına
Gönül aşk ile dolu atladı İbrahim yalazlayan nura
Nergal kafalılar,
çatal dilli
sözleri sefalılar,
çıktılar karanlıktan.
anlattılar tarihi
edebiyattan,
Kara saçların bağı tozlu güzel
Aralanmış gül dudaklar titrer dizlerin
Yağmur olmuş toprağa düşer incilerin
Uzaktan gelmişsin yorgunsun güzel
Sabah rüzgarı gibi serin gövdem
Efkarlıydı
Çok efkarlı
Efkarından
Daralıyordu yüreği
Geçmişe atıflarla anlatıyordu
Dünü eveli günü
Viranda baykuşlar tünemiş yatar
Ben neyleyim senin çimenin bahar
Gündüzüm zifiri karanlık benim
Gecemin yıldızlarını ararım
Gül bağına gam vurdu doldu elem
Gül gülüşün güllüzar, gül bahçesin de gül.
Altın kafeste ağlayan, çalı içinde özgür.
Yar sinesini koklayıp baş koymayan gönül.
Yaz günlerinde tatlı duta kalan bülbül.
Etme Güzelsin, aya denksin, sun şu badeyi.
Kehribar sarısı saçlarınla
Sarısıcak kıyafeti savuruşun
Arsız bir yosma açılıp saçılışın
Ilık ve işveli dokunuşlarla.
Okşarsın tenleri usulünce
Ana yerin dar mıdır
Dört yanın duvar mıdır
Uşakların ağlaşır
Hiç haberin var mıdır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!