Kırmızı esvapla şuh eda, edersin camda fettan nazar
Korkarım ahu kuzucuğum,kem gözler eder camda nazar
Yalım dudaklım sürme gözlüm, hayalin dahi veriyor şevk
Tebessümün kalbime kevser,seninle ediyor gönlüm meşk
kara toprakta karapençeleri
Boz iri kafası
Arasında Parlıyor
Gümüşten kılları
Uzanmış seyrediyor
Yanıyor
Azap içerisinde ruhu
Gözlerinde yaşı
Şarktan garptan gelen misyonerleri
Soluksuz anlatıyordu
Gerilerde kalmış günleri
Ağlarım
Bir soğukluk, hüzünü ayan beyan
Üşüyor güldükçe kokularını yayan
Ergen kız dudağında andığım güller
Ağlarım hatırıma geldikçe bülbüller
Hani
Geldi kendini akşamın, müşfik kollarına atma anı
Gün gülümsemesi, hazla ufukta kaybediyor, kızlığını
Çizgiyi kaplıyor, şarabi rengi, sarıyor her yanı kızıllığı
Kuytularda şimdi, azgın hoyrat, sevişme zamanı
Bir deli rüzgar esiyor
içim zehir zemberek
Rüzgardan değil ki titremem
Hayal kurdum senden yana birtanem
Şimşeklerken etlerim
Gözlerimin önünde gülümsemen
Tık tık seslerine karışmış, uğultusu rüzgarının
Dönerken köşeyi, havalanmış saçların
Açılmış gerdanın, görünür mücevherin
Canımı yaktı, gelen dumansız ateşin
Gözlerime gözün düştü, gönlüme düştü yaran
siyaset ikbal ki devlet, kuşu uçurmasını bilene
Kanadı kırılıp hapis kalan düşünsün
Güneş ki, altında gününü gün eden lere
Karanlıkta kalan o divaneler düşünsün.....
KALENDER im, gün geçti sakın umutlanma yarından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!