Yargıladın
bozuldu büyüsü baharın
Denizin hırçın
Güneşin küskün
Toprağın yanık
Yüzünün bal rengine düş ölüleri üşüşmüş
“Çamurlu seller sürümüş de toprağı önü sıra
Kökleri açıkta
ayakta hala bir selvi
Öylesine emanetim ben de hayata, ey selvi”
Sevdalardan ıradıkça ömrüm
ölürse Behiç
unutmayın
aynı biçimde ölecek
çocuklarımız da yarın
Behiç ölürse
Bu gece inip sahile
Yakamozlar ekeceğim gözlerime
Denizi seyrederken ay altında
Ay
ay
ay yüzlü sevdiceğim
akıl eğitimli ahmakların elinde meta oldu…
duygular alışkanlıkların çölünde kaktüs..
gönüllülüklerden bahseden çok az..
zorunlulukların teorisini yapmaktan öte işlev üstlenmiyor artık düşünce..
aşklar, büyük market reyonlarında donlar ve armutlarla yan yana teşhirde,
şatafatlı vitrinlerde can çekişiyor satınalmaya indirgenmiş özgürlük..
Yağmur bomba
Toprak şarapnel
Taş - barut-kum
İnim inim inliyor yanıbaşımızda çocuklar
Gökyüzü tıklım tıklım kurşun
Şimdi bir ağaç kovuğu kadar boş damarları
Gün güne aktarır da sevdamı, ertelenir
Ertelendikçe sevdalar
Koynumda solar yüreğinin mektupları
Çılgına döner damarlarımda kan
Hasretin sığmaz olur koca dünyaya
Bu cehennem kuyularında
Sevgilim sevgilim sevgilim
Yıllar sonra duvarların ardından
Boşalıyor adımlarımın zembereği sana doğru
Suya, ağaca, çiçeğe ve sana
Bir volkan kadar birikmişim nicedir
Aç kollarını sevgilim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!