ufacık bir farkımız var bu gece yarısı
ufacık
hayatına paraşütsüz düştüm diye belki
sen adımın üstünü çizmekle meşgulsün
ben seni yazmakla
Kahretsin
Kahretme beni
Çık gel!
Ardına saklandığın mecburiyetini yık gel.
Bir kartal gibi pençele sol göğsümü
Kopar al götür yüreğimi! ...
Terkedilmiş bi çocuğun tesellisidir
kaldırımda ürkek cıvıltısıyla serçecik
g e ç i c i
Üzerinden sevgisi soyulunca bedenin
ayaklar öpemezmiş toprağı
Yağmur yağıyor sevgilim
Fena bir sağanak
Kuşlar kuytuluklara
Kediler kapı girişlerine kaçışıyor
Birtek bana kalmış bütün sokak
Bense yine kendimi
I. hafta
İçim içimi kemirip duruyor günlerdir
Gözlerimi gecenin dişleri
Ne zaman adının cemresi düşse aklıma
Dilsiz bir çocuk çığlık atıyor göğüs kafesimde
Ben mi hüzne demir attım bu akşam
müzikler mi hüzne yatkın anlamadım
Anlamadım serçeler
neden yüzümdeki
tebessüm kırıntılarına üşüştü
Hatırlarım dün gibi
Daha gönlümün vahasını kumfırtınasına tutan
Silahlı zorbalar kuşatmamıştı meydanları
Çıyanlarım vardı, yılanlarım da
Kendi kovuklarında rahat rahat uyuyan
ki bazen tanımsızdır dalgınlığı
bazen hırçın dalgalı
boz-bulanık rüya misali akar
denize ulaşmakla başlar
o nehrin erinci
bilir ki denizde aklar bütün günahlarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!