Ahuzar eyleme, dur gönül dinle bir kere.
Sana sitem eden her şairin dili vardır.
Uslanmaz isen sen de bu sitemkar dil ile.
Aşığın mızrabında titreyen teli vardır.
Lale bahçesinde denk bulamazsın dengine.
Kırık Bastonla yolu yarılamış.
Yalpa yaparak gidiyor aksak Adil.
Kapıyı kapayıp Camı aralamış.
Bildiği yoldan sapıyor aksak Adil.
Hem kör, hem topal nasıl yol alacak.
Vurgun yemiş, sürgün edilmişim,
Yılmamış, yıkılmamışım
Hor görülmüş, horlanmışım, vurulmuş düşmemişim.
Düşmüş olsamda kalkmasını bildim her daim.
Daha güçlü, daha sağlam, daha dik
Ve yükseklere, en yükseklere uzandı ellerim.
Boş bir heybe kırık bir gönül ile.
Yola çıkmış, köyün velisi kadir.
Kendini düşürmüş gönülden dile.
Olmuş sana köyün delisi kadir.
Yaslanıp oturmuş ahlat dibine.
Bir kış gecesi ansızın üşüdük milletçe.
Maraş gibi, Malatya gibi ağladık
Hatay gibi,Antep gibi kara bağladık.
Ülkem gibi kara bulanık
Göçük altındayım bebek sare gibi.
Tarifsiz bir acı çöktü üstüme.
Zemheri ayında içim kanıyor.
Dağ olsa erirdi, bu tür ölüme.
Kucağımda nice ocak sönüyor.
Ana, baba, evlat hepsi bir anda.
Ay aşarken ufuktan, usul, usul.
Yıldızlara baktım, sen yoksun Anne.
Karanlık çökerken çalan son fasıl.
Seni haykırıyor, sen yoksun Anne.
Oturdum izledim Ay'ı öylece.
Ne özümüz kaldı ne kültürümüz.
Yavaş yavaş bizi bizden ettiler.
Atadan mirasdı ya Türklüğümüz
Utanmadan bizi özden ettiler.
İçimize girdi şeytanın evlatları.
Uykusuz gecenin her sabahında.
Güneşi beklemek yorar insanı.
Umutsuz bir ahın karanlığında.
Beddua harcına karar insanı.
Ay'ın ilk ziyası yakar her gece.
Baba be!
Sensizlik var ya neye benziyor biliyormusun.
Biliyorum baba.
Biliyorum.
Bildiğini biliyorum.
Daha çocuk yaşta hem öksüz hem yetim kalan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!