Bu yabancı ellerin, havası suyu.
Bizim oralara benzemiyor abi.
Her taraf gayya her taraf derin kuyu.
Kimse yalnız halde gezemiyor abi.
Yol yordam farklı bizim gibi değiller.
Beyaz kar olsam yağsam yeryüzüne.
Güneş vuran da erir sel olurum.
Yağmur suyu olsam insem üstüne.
Bahar gelen de düz de göl olurum.
Kardelen gibi açsam tenhalarda.
Eğlenme gönül bu gurbet illerde.
Yaşadığın güne, zamana yazık.
Ne bulursun zalim yaban ellerde.
Harcadığın ömre her ana yazık.
Isırgan gibidir, gurbet el yakar.
Ergenekonda yol gösteren kurdu.
Unutursam, damarda kan kurusun.
Atamın bana sunduğu bu yurdu.
Çakallara satarsam, can kurusun.
İt ürüyecek kervan yürüyecek.
Berzah aleminde ruh mevcuda.
Konunca adam mı oldun Müslüman?
Sana akıl vermiş, kul demiş hüda.
Yol'unca; adam mı oldun müslüman.
Resûl göndermiş din ihsan eylemiş.
Adım Türk soyadım mümin.
Şükürler olsun verene.
Gayrı ötesi yok bunun.
Şerefle, kıymet bilene.
Ne mutlu Türküm diyene.
Hicran dolu yolda, dert içindeyim.
Keder kervanında yandım ağladım.
Uzak diyarlarda yok içindeyim.
Varlıktan, yokluğa indim ağladım.
Çıktım yükseklere seni izledim.
Düzmece bir oyun değil bu hayat.
Varlığı var eden var isyan etme.
Zalim ile mazlum karıştı heyhat.
Hak'kı düşün sakın kulu incitme.
Nahoş dünya sahne bizler oyuncu.
Derdi yastık eyledik acıyı yorgan.
Yatıyorum amma ruhum üşüyor.
Uyumak isterim uzun bir zaman.
Dalıyorum amma anam aklıma düşüyor.
Ruhumu yakarken ağır sancılar.
El olduk yar iken yarin elinden.
Biz bu hale nasıl düştük be gardaş?
Panzehirsiz zehir aktı dilinden.
Agu kazanında piştik be gardaş.
Biz bu hale nasıl düştük be gardaş?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!