Aşkların uçup gitmiş olduğu bir yaz mevsiminde aşksızlığa bir akis olarak gelmişim viranların bu en meşhur, meşum ve bol mâverâlı olanına. Her bebek gibi bir bebeklik yaşadım bende. Sonrasında ise güzelim hayallerle dolu ve imkânsızın daha öğretilmediği bir çocukluk çağı yaşadım. Diz kapaklarım çocukluğumun izlerine şahit. En tatlı yaralarla kuşanmış. Neyse diyelim çünkü fiilen bitti çocukluk lâkin içerimde devam etmekte her zerresiyle. Ve biliyor musunuz? Ben büyüdüm sonra. Onca hengâmenin içinde tâ mâverâlara seslendim durdum. Ve sonra gecel ...
Her şey 'beyhude bir hayaldi' Julia
Kentin çılgın binalarında ansızın hissedişler,
Bakışlar, deprenişler, çırpınışlar, sevişmeler...
Sen, sen farklı bir beyazdın Julia,
Karanlıklar içinde daha az karanlık olan
Uyan ey kalbim uyan! Vakit yine gecedir
Acep bir âhım mıdır seni yoran bu kadar.
Kalbim uyan, uyan ki, bak şu hâlim nicedir.
Uyan artık gidelim, dar bu âlem bana dar!
Hâlim öyle nice ki taşımaz bu bedeni
Ve sen ki, ben ölürken hatrıma geleceksin,
Bir bahar kokusuyla şu garip gönlüme düşeceksin.
Buğusunda gözlerinin kaybolurken ben
Ölümün buğusuyla beraber beni mest edeceksin...
Bir REVÂ Şâiri
Adı menfaat dünyası;
Uzun lafın kısası...
İnsandır kıstası;
Bir menfînin kıssası...
Kalmamış ki hayâsı;
Çıkar olmuş, rotası...
Her tarafta bir selâ, her tarafta bir ezân;
Aman milletim aman, vardır zan üstünde zan...
Kanma sakın aldanma, bir vakti var her şeyin
Zaman ve mekân bizim, zaferdir senin fezân...
Bir umuda rast geldim; küller ile bezenmiş,
Bin güruha kastettim; rüyalara özenmiş...
Bir Münzevî
İlelebet Yarım Şiir
Sessiz sokaklarda çınlardı sesimiz,
Kaldırımlar üzerine sinmiş korkularla.
Sen ile ben gecelerden bir kesimiz,
Zamansız ân'larda, dinmez duygularla.
Ne zaman ki gözlerim soğuk bir iklimdedir,
En beyaz bakışların kölesidir duvarlar.
Ellerim sevdâ adlı ateşten kilimdedir
Kilimden iklimlerin gölgesidir duvarlar.
Ne zaman ki benliğim açılsa sonsuzluğa,
Ne kadar da şehvetliydin Julia,
Kentin his yoksulu sokaklarına karşın
Şehirler kadar derin bir şehvetin vardı.
İsterik, korkulu, çocuksu bir şehvetin.
Hissizliğin mahşerinde, bütün kentlere inat
Yalnız bir şehvetin...
Der ki gâip bir ses bana: Revâ'n kadarsın.
Yahut belki tutulduğun bir zan kadarsın.
Gözlerin ürperir bazen bu sessizliğe;
Kararır içlenmiş dünyan, şaşarsın.
Bürünür beyazlar koyu bir sensizliğe;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!