Abdulhamit Erkaner Şiirleri - Şair Abdul ...

Örtüsü geceler kederimin,
Şafağa yaşlanan gözlerim,
Yanlış anlamayın ağlamıyorum,
Kızaran gözlerimi silerim,

Bedenim harap olmuş, Bir konak,

Ortaköy Beşiktaş Dolmabahçe’den,
Geziyorum işte kendimi bilmeden,
Yokuştan çıktım geldim Taksime,
Nefes nefese, Tavana çıktı nabzım yine,

İstiklal caddesinde onu görüyorum,

Toprağa ekeyim de, Sevgi çiçeğim olsun,
Bebekler gibi ona, Ninniler söyleyeyim,
Gözyaşlarımla onu ıslatayım,
Yaprakları tüm renklerden olsun,
Her birinde farklı anlamlar yüklensin,
Mesela beyaz olanı barışı getirsin,

Kisvesi girdim oldum sanır Müslüman,
Kisvesinden başka her şeyi hezeyan,

Kitabını okur durur anlamını bilmeden,
Rabbine nasıl kul olursun anlamadan,

Yeryüzü gurbet,
Hayat akıbet,
Vuslat'ki saati akrep,
Ebediyet elbet ebediyet,

Yolculuk bedenden bedene,

12 EYLÜL 1980 ASKERİ DARBESİ.
Milliyetçi, Sağ:
Devlet elden, gidiyor, korumak rejimi vazifesi,
Orak çekiçli, sol:
Mao, lenin ,karl marx takipçisi,kominzm ideolojisi,
Memleket bölündü:

İlk Seçim zaferinin üstünden çok sular seller fırtınalar gelip geçmişti, Maalesef işlerim bozulduktan sonra kendimi yeni işime ve aileme adamış vakit buldukça ilçeye de eski dostlarımı dava arkadaşlarımla azda olsa vakit geçiriyordum, ‘’Temmuz başları Yine bir gördüğüm bir Rüya vardı ama her zamanki gibidir dedim ve hiç üstünde durmamıştım,

’’Rüyamda Vatan caddesinde eski başkan Hamdi Görk onun yanında Mustafa Soytürk ve epeyce bir kalabalık kol kola girmişler Caddenin tam ortasından yürüyorlardı.'''

O kadar kısa bir rüya işte hayr olsun dedim kendime ama nereden bilebilirdim ki gördüğüm rüyanın günler sonra tecelli edeceğini !!!,

Daha 7 ye basmamışım ,
Babamdan 2,5 lir kapmışım,
Oyun diye havaya atmıştım,
Düştü kafama aktı kanlar,

Eyvah dedim şimdi ne yapayım,

Bir anda kendimden geçmişim
Dumanların içinde bir cüce beliriverdi,
Abdulhamit dedi çok isteklerin olmuş,
Dünyaya gözün pek bürümüş senin,
İstede bilelim! Sonu ne olacak bakalım,

Kasımpaşa 1870ler,
İnkılâp olmaya değin,
Şimdilik başlar Fesli,
Fırtına öncesi sessizlik,
Resim gibi hayat siyah beyaz,
Kim bilir şimdi hangi Âlemdeler,