Maşallah içleri kıpır kıpırlar,
Yerinde durmuyor zıpır zıpırlar,
Sevaplar tamam tıkır tıkır işliyorlar,
Vallahi bunlar iyi oynuyor kıvırıyorlar,
Ahiretleri'de tastamam cennete'de giriyorlar,
Ne sükûnet kaldı bende, Nede feraset,
Kendimi bilmez haldeyim, Psikolojim bozuk,
Ruhsal bunalım içindeyim,
Sanki! Bedenimin üzerinden,
Tanklar geçmiş gibi ızdıraplardayım,
Sayılı ömrüm ve vakitlerim kalmış
Ne tuhaf kendime yakıştırmıyorum
Sanki hiç ölmeyecekmişim gibi sanmışım
Melek’ül mevt gelmeden’de anlayamacakmışım.
Daha dün zührem teyzem Hak’ka yürüdü
Ölümüne sevdalıydı,
Yusuf'una,
Ağlamaktan gözleri,
Ama'ydı
Rab'bini bulunca,
Selam olsun ölüm meleğine,
Selam olsun zebaniye,
Selam olsun cehenneme,
İyiki yaratıldınız ve varsınız,
İnkarat denizinde yüzenlerin hasmısınız,
Örtüsü geceler kederimin,
Şafağa yaşlanan gözlerim,
Yanlış anlamayın ağlamıyorum,
Kızaran gözlerimi silerim,
Bedenim harap olmuş, Bir konak,
Ortaköy Beşiktaş Dolmabahçe’den,
Geziyorum işte kendimi bilmeden,
Yokuştan çıktım geldim Taksime,
Nefes nefese, Tavana çıktı nabzım yine,
İstiklal caddesinde onu görüyorum,
Toprağa ekeyim de, Sevgi çiçeğim olsun,
Bebekler gibi ona, Ninniler söyleyeyim,
Gözyaşlarımla onu ıslatayım,
Yaprakları tüm renklerden olsun,
Her birinde farklı anlamlar yüklensin,
Mesela beyaz olanı barışı getirsin,
Kisvesi girdim oldum sanır Müslüman,
Kisvesinden başka her şeyi hezeyan,
Kitabını okur durur anlamını bilmeden,
Rabbine nasıl kul olursun anlamadan,
Yeryüzü gurbet,
Hayat akıbet,
Vuslat'ki saati akrep,
Ebediyet elbet ebediyet,
Yolculuk bedenden bedene,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!