O ne bakıştı, beni benden aldı,
Bakışı bambaşka o mağrur güzel.
Kalbimi koparıp yerinden çaldı,
Endamı bambaşka o mağrur güzel.
Zülfünü düşürmüş yüzüne tel tel,
Mahmur gözlü meleğim benim...
Sen hayatımın en anlamlı rengi,
karanlık gecelerimin
tek parlayan yıldızı,
gönül baharımın
sönmeyen kızıl güneşi,
Durma git, burası kurtlar vadisi,
Duyulmaz burda kuzuların sesi.
Sen meleksin, o bir şeytan iblisi,
Sonra yok eder seni sinsi sinsi.
Bu bir fırtına öncesi sesizlik,
İyi kalpli perimisin,
Cennetteki hurimisin,
Bal yapan bir arımısın,
Benim güleryüzlü meleğim.
Cennet bağında bir gülmüsün?
Şu dünyayı bilir misin?
Sen kendini tanır mısın?
Ağlayana güler misin?
Güzel sevgili meleğim.
Ömrünce çekmiş hep çile,
Yarışmak istedim ben hayat ile,
Toplattı ardından nal garip garip.
Ulaşamadan ben tam bir menzile,
Önümde çar etti yol garip garip.
Su olmak isterken gonca çiçeğe,
İdam sehpasın kurdular,
Ciğerimizden vurdular.
Suçusuza suçu sordular,
Adalet bu mudur yani?
Asırlık çınar Gülhanem!
Aylak aylak dolaşıyor,
Boş gezenin boş kalfası.
Herkes ile dalaşıyor,
Boş gezenin boş kalfası.
İnsanlıkta yüzü yoktur,
Dünya faniler dünyası,
Biri gelir, biri gider.
Hayat bir ekin tarlası,
Biri eker, biri biçer.
Dillerinde binbir kelam,
Dedesine "Abaş" der Duru Ece,
Gönlümüzde tahtlı, taçsız kraliçe.
Sevgiyi haykırır gündüz ve gece...
Hükmediyor sevgi denilen güce.
Varsa itirazı hemen "olmaz" der,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!