İlkbaharda esen seher yeliyle,
Kendini gösterir kır çiçekleri.
Sevgiyi yad eden ozan diliyle,
Rüzgarda konuşur kır çiçekleri.
Dere kenarında, loş yamaçlarda,
Karşımda görünce seni aniden,
Ok oldun sinemi deldin sevgilim,
Birşeyler koptu o an içimden,
Aşkını kalbime saldın sevgilim.
Aşk bahçeme girdin oldun bir tipi,
Muhabbet ehline derdim söyledim,
Bunu vicdanına sor dedi bana.
Onulmaz yareme merhem diledim,
Bu derdin çaresi zor dedi bana.
Bir rüya görmüşüm karmakarışık,
Bir zamanlar çayırlarında koştuğum,
Şimdi bir hayal oldu bizim eller.
Güzelliklerine bakıp coştuğum,
Şimdi bir hayal oldu bizim eller.
Her sabah baktığım çift mağaralar,
Güzel gözlerinin içi gülüyor,
Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm.
Bakışın sinemi içten deliyor,
Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm.
Endamın titretir zelzel gibi,
İlkbahar sabahıydı,
Karşılaştığımız gün.
Sanki aşk rahmanıydı,
Yağan yağmurlar o gün.
Kuşlar gibi şen şakrak,
Beyhude süs verdin kendine gönül,
Yaramı deştin sen gayri neyleyim.
Bütün bu ihtişam neyine gönül,
Haddini aştın sen gayri neyleyim.
Kartal gibi yüksek uçarken gönül,
Develer başını gömerken kuma,
Yürekleri yaktı bir anda Soma.
Daha katığını koymadan çoma,
Kömür oldu yandı kömür işçisi.
Nice ocakların söndü çırası!
Nasıl anlatayım kardeşlerimi,
Herbiri yürekte bir hal gibidir.
Yüzerken kaybetsem yürek ferimi,
Hep tutunacağım bir sal gibidir.
Ayın ondördüne benzer Kelime,
Öyle yüzüme bakma melûl melûl,
Dertlerim gizlidir açamam canım.
Belki bir işaret, belki bir delil,
Ben seni günahkâr seçemem canım.
Anlatırlar bize nice masalı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!