Fakirin, mazlumun ahın alarak,
Ben insanım diyen ite bak ite.
Yoksulun elinde ekmek çalarak,
Kahpenin yediği duta bak duta.
Yaşamak haramdır gariban isen,
Azmış yaralarım kabuk tutmuyor,
Kanattın yaramı el vura vura.
Kararttın dünyamı çökerttin beni,
Başıma dizime dal vura vura.
Derdim kötü imiş kıvrandım durdum,
Ağaçlar hep çiçek açtı,
Yar sevdiğim yüzün gülsün.
Bahar yine neşe saçtı,
Yar sevdiğim yüzün gülsün.
Uçuşuyor kelebekler,
Hayal Şiiri
itfaiye erleri indirdiler brandayı, tam içime yağmurlar düşerken
suratı çarpılmış bir arabadan indi manyak
Sivas'ın önünde bir güzel kuzu,
Şarkışla'da çalındı Veysel'in sazı,
İmranlı'da kaldı bir kara mazi,
Nideyim ben artık, neyleyim artık
Erzincan yolları bağdır geçilmez,
Geçmişle övünüp, gerçekler hep;
Atladık 'Ne mutlu Türküm' diyerek.
Hazırı kâr sayıp, dış borçlarla cep;
Katladık 'Ne mutlu Türküm' diyerek.
İster hacı olsun, isterse bacı...
Canım Oğlum;
Bu gün senin doğum günün,
Biliyormusun?
Dünyaya geldiğin o gün,
Dünyanın en mutlu insanıydım.
Uçuyordum pervasızca,
Aç kurtlarla dolu her tarafımız,
Çoban uykusunda sürü perişan.
Tabiplerce sarılmıyor yaramız,
Ölen ölmüş ama diri perişan.
Var mı aldatmak bu kadar insanı?
Horasanda bir pir geldi,
Hünkâr Hacı Bektaş Veli.
Karanlığı nurla deldi,
Hünkâr Hacı Bektaş Veli.
Kah güvercin kanadında,
Bak yağıyor sevgi damlacıkları,
Uzat ellerini akmasın boşa.
Sevgi pınarıdır o gözyaşları,
Açıver kalbini düşmeden taşa.
Dinle bir kere de nolur sesimi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!