Bozulmuş
Şu cihanı, gezeyim dedim.
Ayağımı, yollara koydum.
Yolculukta, birine uydum.
Bir hal olmuş, dili bozulmuş.
Budur İşte
Bozuk düzenin, bozuk çarkı,
Nedir, onların bizden farkı.
Onlar, inkâr ederler hakkı.
Bizim farkımız, budur işte.
Yüksekova-Dağlıca, sana derim.
Şehit oldular, benim askerlerim.
Dağlarını, taşlarını, delerim.
Silahı elinde, tutar şehidim.
Mehmet Bozkurt'un, etrafı sarılmış.
Sevginiz, sakın gitmesin ele.
Bütün mutluluklar, size gele.
Ak yüz’ünüz, ömrünüzce güle.
Düğünün, hayırlı olsun damat.
Her yol, Allah’ın emriyle gider.
Dayanamam, darılmasına.
Usanırım, kırılmasına.
Sevdiğimin, sır dünya’sına.
Bazen, güneş olur, doğarım.
Sarılırım, ince boyuna.
Bir yokuş, beş yokuş, gayretle derken.
Darbe üstüne, tekrar darbe, yerken,
Daha, çekecek çile’lerin varken.
Yokuşun bitmez, dayan insan dayan.
Kabahat sende değil, kader’inde.
Sabah erkenden, şafak’la kalkar.
Keçi’lerinin, süt’lerini sıkar.
El’ine de, bir yağlı sokum yapar.
Davarları önüne, katar çoban.
Bir yöresi var, dönderir oraya.
Şeytan’ın, aşı yapardı kan’ına.
Şer’inden, varılmazdı yanına.
Kıydın, nice insan can’ına.
Şimdi gayrı çıldır, komşu çıldır.
İş’lerine, hep hile katardın.
Severim seni, öz’ümden.
Bana, bu sevgi yetmiyor.
Bir öpücük ver, göz’ünde.
Bana, bu sevgi yetmiyor.
Senden güzel’i, bulamam.
Atatürk’ün, asker’i Türk’tür.
Kan’ı, can’ı, vatan’a haktır.
Hiç gece’si, gündüz’ü, yoktur.
Hudutta, nöbet tutar, asker.
Alınca, alarm ses’ini,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!