Doğuyor ufuktan ilkbahar güneşi
Uyanıyor sıcacık güne yürekler,
Duyuluyor çiçeklerin kalp atışı,
Heyecan içinde bak dal ve yapraklar.
Öpüyor arılar yârin dudağından,
Sürgün veriyor ağaçlar budağından,
..
İlkbahar, yaz, sonbahar,
Diye devam ediyor,
Toplam dört mevsim var ki
Kış da ekletiliyor…
İlkbahar hoş bir mevsim,
Ağaçlar çiçek açar,
..
Ölüm gibi geliyor aşk.
Sonrası ilkbahar.
Ve hicran gözlerim ağlar.
Zülümdür adın yar.
Yaz gelir yüreğim donar.
Zemheri bedenim ayaz.
..
Eskimiş bir mart güneşinin
Yüzüme düşürdüğü yalancı esmerliksin sen
Kendime isyandır beynimde zonklayan şu ağrı
Kavuşmaların eskidiği gün
Hasretin zamanının geldiğini anlatıyor ilkbahar
İlkbahar kendi memleketinde gurbeti anlatıyor yine
..
İlkbaharı bilir misiniz?
Hele de o ilkbahar sabahlarını
Camları açtığında mis gibi
Çiçek kokar evin içi…….
Dışarı çıktığında ise
Bir sürü güzellik durur karşında
Ağaçlar gelin gibi süzülür
..
Dünya’nın dönüşü var, bunlar iki şekilde,
Hem Güneş etrafında hem kendi ekseninde…
Yaz en sıcak mevsimdir, kışınsa hava soğur,
İlkbahar ve sonbahar, mevsimler dördü bulur…
İlkbaharda renklenir, bütün çiçekler açar,
..
Anlamsızlığın feri sönmeden, anlatılmış bütün güzel masalların perisi olarak sen anlatsan seni. Sevdalı bir yaprak gibi düşsen hazanlarımın en azılmış,en azaltılmış, en gitmeye yakın ,sen gelmene yakın akınlarıma.
Harman şanındayım savur beni yar, ben senin yeni mahsulün olarak mahzun çiçekleri manidar çiçekleri olarak büyüyorum.
Hazlarını volkanlara bağlayan bir ömrün uçuk ihtilalındayım yürüyorum yürünmez ve sensiz her ana.
Utkulanmış hayallerin karelerine çağır bedenimi, dudaklarınla ölç özlemlerimin uzunluğunu.
Günümden önce ömrüm ol, dağlarımda şafak vakti avut, ölümsüz gelişleri.
İlkbahar gibi olsun yaralarımın tedarikini coşkun pınarlarında aklarken.
Çatlamış bir çıplaklığın çağrılarından giyinik ağrılarına beni demlerinle daim kıl ki suskunluğun saati benden yana zaman işlesin.
..
UZAKLARIN TÜRKÜSÜ
Kış bitti mevsim ilkbahar.
Acılara bir numara küçük gelen bedenimi atsam denize,
Beni kim arar ya da kim sorar?
..
Bir sonbahar sabahında gördüm seni,
Sen, sonbaharda ilkbahar gibiydin
Öyle canlı, öyle neşeli
Öyle güzeldin ki,
Bir sana baktım bir kendime...
Ben, hayatın akışında
. sona doğru giden sonbahardım
..
İlkbahar çiçekleri gibi
Aç gönlümde gözümde
Nisan yağmurları gibi
Yağ gönlüme gözüme
Sevgiyle sevgi ver
O mukaddes anneler gibi
..
Her sabah baharın geldiğini
Kuşların ötüşünü çiçeklerin açtığını
Arıların bal toplamaya başladığını
Dinlettin bana bir ilkbahar sabahını
Güneşimi kapatmamışsın
Isıtsın diye gölge etmemişsin
..
İlkbahar geldi, geldi, geldi
Her tarafta neşelendi
Kuşlar öttü, kuzular meledi
Her taraf yeşillendi
Ağaçlar çiçek açtı
..
Bahar yorgunu geldim
Sürünecek haldeyim
Tek kıvılcım beklerim
Mutluluk kervanına.
Ağacı yorgun ettin
Aşkımı bahtsız ektin
..
Titrer ağaçta yapraklar,
Ama üzgün, ama hiçran.
Tekrar hatırında ilkbahar;
Sarı sarı, para pare
bir hışırtı bir uğultu.
İnsan duygulanıyor,
Ağaçla bir sonbahar
..
Dört mevsim gibisin.
Dünün-bugünün,
Bugünün-yarının olmuyor.
Bazen ilkbahar gibi oluyorsun.
Çiçeklerin açıldığı gibi,
Sende gözümde açılıyorsun.
..
Hasan Cihatla güfteyi beste eyledik,
Cihan sultanları ile dünyayı fetih eyledik,
İlkbahar gelince doğayı çiçekler örter,
Sanatı ile kalpleri titretti Hasan Cihat Örter,
Kuğular salınır Salacaktan mavi Marmaraya,
Üstat Hasan Cihat ile güfteler kaldı yaya,
..
Bakarsın ilkbahar yer yer;
Doğal çevre yeşerir,
Güneş yüzümüzü öper,
Badem ağaçları çiçeklenir.
..
İçinden geleni yaz…
İster ilkbahar,ister sonbahar..
İçinden geldiği gibi yaz..
Aşağıda yazacakların..
Bu şiir olsun.
Ne yazarsan yaz…
Sen yaz.
..
Tenimde kırışıklıklar, saçlarımda beyazlar olmasaydı, kimse yaşlandığıma inandıramazdı beni. Çünkü kalbim hala kıpır kıpır...Tamam, yetmiş yıldır durmadan çalışıyor, emekliliğine sayılı günler kaldı belki ama hiç durmayacakmış gibi çarpmaya devam ediyor işte. Kısacası, kalbim tenim gibi henüz ihanet etmedi bana. Tabii bunun bir nedeni var...
Evet sevgili, zaman çabuk geçiyor değil mi? Hatırlıyor musun, yıllar önce demiştim ki, "seni asla unutmayacağım, hiçbir an sevmekten vazgeçmeyeceğim." Bu sözlerim karşısında şaşırmış, daha çok inandırıcılıktan uzak bulmuştun. Ve o günden sonra kim bilir kaç kez sonbahar kışa, kış ilkbahara, ilkbahar yaza, yaz sonbahara kavuşmaya çalıştı, bıkmadan usanmadan, olmadı, ama yine de hiçbiri vazgeçmedi, umudundan bir şey kaybetmedi. Tıpkı benim gibi.
Keşke şu an karşımda olsaydın; kırışmış ellerimi narin ellerinle sararak, "beni hala seviyor musun? " diye sorabilseydin. (Farkındayım, ellerim titriyor, ama inan yaşlılıktan değil, senin eskimeyen güzelliğin ellerimi titreten.) Belki aklımdan, yüreğimden geçenleri anlatmakta sözlerim aciz kalabilir, o an gözlerime bak olur mu, onlar sana tam olarak tercüme edecektir, söylemek istediklerimi. Peki, "seni ilk günkü kadar çok seviyorum hala" dediğimde, telaşlanır, gözlerin dolar mıydı, bir kez olsun...
Henüz genç olduğumuz günlerdi. Cadde de karşılaşmıştık da, üzerinde bahar çiçekleri ile süslü elbisen ve turunç kokan teninle, güzel yüzünde utangaç bir ifade, gülümseyerek akıp gitmiştin yanımdan. Bir daha o kadar yakından göremedik birbirimizi. O birkaç saniye içinde içime çektiğim kokunu hala duyuyorum. O anı tekrar yaşamak için az sonra ölmeye hazırım biliyor musun? Yine inanmadın değil mi? Bunca yıl seni hiç yanılttım mı? Ölümden korkarım elbette, ama seni sevmekten korktuğum kadar ancak.
..
Ne ilkbahar ne yaz fayda etmiyor
Ne dua ne niyaz asla yetmiyor
Bir defa gelmesin geri gitmiyor
Ela gözlerinde ayrılık vardı
Sus söyleme sakın ben anlıyorum
Rüzgarlar söylüyor ben dinliyorum
..