Zorbela Şiiri - Seyfi Karaca

Seyfi Karaca
5087

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Zorbela

Zorbela
Dönüp durıyorken kasnağı çarkın çemberin
Dondu kaldı çekildiği fofoğraflardan beter odalar ve insanlar
Zamanı kimse kendinden bilmedi nasıl neyi kimi iplere bağlanmış
Uçurtmalar gibi yükselip alçalan doludizgin keşfe koyulmuşken
Asıldıkça üzülüp uzaklaşıp incelen gökyüzüne ha bire
taşıyamadığı yüklenmelere dayanamayıp
Çökmek üzeresi şimdi damlar sürgüler ve kapılar
Uçuk buçuk yogun yitik kaldığı sokaklarda ıssız bir keven misali
Kıvranıp dönerek kavruk rüzgarlar eser eşikte kolonda kirişte
Sessizliğin her iki yanı sureti gölge kimsiz camsız pencereler
Solgun sarı otlar gibi her yerin yaban dağı kaçak yöresi
Olacak bu ya,
Zor beka kara toprak diye giyindiği beyazlığa durmadan..
Üstü kalın yıkıntılarla örtük hozan ören çardakta yere yeri sökük fermuar
Çırası sönük karanlığa can verircesine deliye dönermiş
Yoklanası takipsiz sancısı sahipsiz sızısı takatsiz dosyası tenha
Benzi küle yol bilmez hal anlamaz izini kabusunu süren hayat
Vakti geçelerde çoktaaan zelzele oynar zikzak işler siren çalar
Susar elektrikli cümbüş iş biter
Savrulur serilir zamanı zembereği haricen dünya
böylece köhne virana pereem perem
Dayanılır gibi değile büyür gider hüzün
Başı önü sonu yoklarda kalabalıklaşan herşey kendi zindanına darın düşer
Müebbeti çıkagelir zır bela hiç bitmeyen matemin
Tutuklu yaz güz bahar kışa
Yas tutaraktan harici vasfa bir yol bulup da eğer devran
Seyri sürgünler merakına müebbeten yenik
..çengi çerağ silbaştanları kurulur..

Mart/21

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 10.3.2021 19:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca