Zincirlerin Şarkısı Şiiri - Mustafa Özhan

Mustafa Özhan
32

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Zincirlerin Şarkısı

Sus dediler,
gökyüzüne bile seslenemedim.
Dilimin ucuna kelepçe vurulmuştu,
rüyalarımda bile bağırmak yasaktı.

Kaldırımlarda hüküm giymiş ayak izleri,
isyan, bir çocuğun gözünde doğar bazen.
Özgürlük dedim,
bir çığlık gibi tırmandı içimde.

Zincir sesleriyle uyandım bu sabah,
gözlerimde pas tutmuş bir başkaldırı.
Yanmak istedim,
ama ateşimi bile engellemişlerdi.

Gölgeme bile düşman oldular,
güneşle konuştuğum için.
Ben susarken bile
susturulmak istendim.

Direnmek…
bir yürek işidir, bilirim.
Kimi duvarları yıkar,
kimi duvar olur başkaldırana.

Bir avuç sessizlik taşıdım avuçlarımda,
her biri bir patlamamış öfke.
Zaman, alnıma mühür vurdu,
günahım: düşünmekti.

Sokaklar anlattı bana gerçeği,
her köşe başı bir yara,
her suskunluk bir ihanetti
ve her itaat bir mezar kazması.

İsyan, yalnızlıkla beslenir,
büyür içinde,
geceleri kemiren bir kurttur,
suskun bedenleri delip geçen.

Kelimelerim yasaklı kitaplardan,
nefesim sabaha karşı yazılan marşlardan.
Bir kere haykırırsan
bir daha sessizliğe dönemezsin.

Beni yargılayan aynaya bak,
orada sen de varsın.
İsyan sadece bağırmak değil,
kendi zincirini görmektir bazen.

Mustafa Özhan
Kayıt Tarihi : 23.7.2025 17:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!