Öyle sıradan bir pazar günü, haliyle geç de kalkıyor insan. Kahvaltı saat onu onbiri buluyor. Bulsun sakıncası yok. Garibanın kahvaltısı nasıl olur, zeytin peynir, beş on çeşit bal, kaymak, kuş sütü sekiz on çeşit, değişik değişik kuşların tabi ki... Şaka şaka, ne bal kaymak ne de kuş sütü, zeytin, peynir bir de yumurta neyimize yetmiyor. Bunların içinde zeytini çok severim. Soy adımızdan da belli değil mi zaten? Sade ben mi seviyorum? Çoluk çocuk, hanım, hepimiz de zeytinci olduğumuzdan, hepimizde bayılırız yani diyeyim...
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta