Erazyona ugramis kuru bir topraga dönüsen kirintisi bile kalmayan askini gözünde cok büyütmüstü.Kahretsin... Kizim sen adam olmazsin dedi..Düsünüyordu…..onun ki sevgi degildi..Hep kendisinde
kusurlar ariyordu…her konusmasiyla bir agac devirmeye baslamisti ve bundan herhangi bir sucluluk duymuyordu. Kadin kendisine bakiyor bu muydu senin ugruna yillarini vedigin askin? Yüregini yoluna serdigin?
Kendi kendisinden nefret etmege baslamisti. Yo yo olmazdi onu birakmasi lazimdi
yoksa kendi kendisine olan saygisini kaybedecekti. O duygu dünyasini savas alanina getirdikten sonra normal hayatina devam ediyordu. Aynadaki suratina bakti. Harabeye benziyordu. Devam edecek……
22.1.2011 Bad Hersfeld
Bırak beni ben olayım
Kalıplara dökme beni
Aşk diyorsan aşkın oldum
Güzel ve sakin bir yüz şiirinin birinde bahsettiğine göre kelebek gibi narin bir yapısı var.
Diğer bir yazısında da boyunun bir seksen olduğunu keşfediyorum.
Onunla ilk tanışmamız benim bir şiirime yorum yazmasıyla başlamıştı. Ana şiirlerine hiç
Icimde yüzüne bakmak gelmiyor
Öylesine hicten kirdin sen beni
Duydum ki; yeniden bir yuva kurmussun Ay yüzlüm, günes gülüslüm. Cok cok uzaklara
gitmissin. O kadar yikintinin üstüne kurdugun sarayinda mutlu musun? Kafani yastiga
koydugunda uyuyabiliyor musun? merak ediyorum. O kedi yavrusu gibi biraktigin
Tam kapiyi acacaktim ki; kapinin aralik oldugunu gördüm.
Aksam karanligi cökmek üzereydi. Bu saatte o, genelde odasinda olur, camdan
Ailesinin bütün fertlerini yıllar önce yitirmişti. Yaşlılara ait bir bakımevinde kalıyordu Ikinci derece akrabalari ile bağlantısı vardı, onlar ara sıra gelip onu ziyaret ediyorlardı. En büyük zevki bulmaca çözmekti. Etrafı çok karışıktı,bir gün yardımcısı düzenlemeye kalktığında ona dedi ki kızım ben bu karışıklığımın içinde kendimi daha huzurlu hissediyorum.
Genç kadın anlamıştı. O karışıklığınında kalmasını istiyordu. Belkide karışık etrafı ile
bazı boşlukları dolduruyordu.
Savaş yıllarını arkasında bırakmıştı. Yalnız olmasına karşılık kimsem yok diye sızlanmıyordu. Bütün eski dergilerin bulmaca sayfalarını alıyor onları çözüyordu. Ufacık şeylerle mutlu oluyordu. Sabahları televizyonu açıyor müziğin ritmiyle oturdugu yerden dans ediyordu. Engelli biriydi. Bir yere tutunmadan ayakta durması imkansızdı. Ama o çoğu sağlam insanda daha güzel bir hayat yaşıyordu. Dört tekerlekli bir arabası vardı ona tutunarak yürüyordu,.yapacaği işleride ona tutunarak yapıyordu..
Yaşlı kadın anlatıyordu bu gün çok neşeli bir şekilde uyandım. Neşesi yüzünde ve hareketlerinde okunuyordu.Bayram şekerini bekleyen çocuklar gibiydi.Bayramlıklarımı giymek istiyorum dedi yardımcısına. Yardımcısı tabii o zaman dolaba bakalım hangisini giymek istiyorsunuz? Tarif ediyordu siyah etek ve ceket içinede beyaz gömleğimi giyeceğim. Evlenirken giydiğim kıyafet. Yardımcısı dolabı açtı. Yazlık ve kışlıklar ile dolap tıka basa doluydu. Önce bir dolaptan öbürüne yazlıklari yerleştirdi. Sonra kalın örgü dokumalı siyah bir etekle üzeri altın işlemeli bir çeketi buldu.şimdi sıra beyaz gömleği bulmağa gelmişti. Öyle bayramlığa benzeyen bir beyaz yoktu.bulduklari bir iki gömlek içinde bazılarının düğmeleri yoktu, sonradan anladığına göre kadın kendisine dar gelen gömleklerin düğmelerini söküyor onları elbise dolabında bulunan askıdaki elbiselerin üzerine boydan boya geriyordu ki tozlanmasınlar diye.Duşunu aldırdı,elbiselerini giydirdi.Buldugu beyaz gömleğin düğmeleri kapanmıyordu. Anlamı yok kızım bu bana olmaz sen o içeride ki açık yeşil renkli gömleği getir. Açık yeşil renkli gömleği getirdi. O renkte yakışmıştı siyah takımın içine...Çok güzel bir sesi vardı, şarkı söylüyordu, oturdugu yerden. Sanki on yıl gençleşmis gibiydi. kendimi çok mutlu hissediyorum dedi. Mutlu olmanız harika bir şey diye yanıtladı yardımcısı.
En azından seninle sohbet edebiliyorum diğerleriyle iki kelime edilmiyordu, geliyorlardı
hergün aynı şeyi soruyorlardı. Konuşmanın içerigi her gün aynı iyi uyudunuz mu? Bu sözü duyduğumda artık sinirlerim tepeme çıkıyordu. Sonra taklidini yapiyordu eski yardımcısının
karga gibi sesiyle iyi uydunuz mu? diyorlardı.Tüm iletişimimiz bu kadardı,
iyi ki sen sormuyorsun; hani gelip deseler bu gün de yagmur yağıyor. Senin yanında mutluyum. Kendimi rahat hissediyorum. Sevinmişti yardımcısı. Bu gün şarkıların ardı arkası kesilmiyor bazende operadaki sanatçılar gibi sesini inceltip kalınlaştırıyordu bu yaşta bu ses!
Seni arıyorum içimde bir yolculuğa çıktım sanki. O gün hep senden bahsetmiştim.
Büyük bir özlem; yüregimde yangınlar oluştu. Sol yanım ısındı sanki çaresizlik girdabında
dönüp durdum. Bir seyler yazmak istedim. Yok… yazamadım. Kısıtlı kelime dağarcığımla ne
kalemine sağlık Zeynep hanım.
“Yere” mim olmadan “yârle” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.
Tesekkürler
Değerli şair, dost ve arkadaşlar. Benim için değerli olan okuyup listeme aldığım şiirleriniz listemden bilgim ve haberim olmadan silinmiştir...! .. En ufak bir dahlim olmayan bu olaydan büyük üzüntü duyarak şiirlerinizi antolojim sayfama yeniden sıraya göre yüklemekteyim. Sevgi,saygı ve selamlarımla ...