Görünen köy kılavuz istemez derler ya işte öyle.Daha samanlık seyrankende onun çıkar endeksli aşkını farketmiştin.O yüzdendi gözlerinin gülmediği. Oysa senin kanununda sevmek farklıydı.O bunu hiç anlamamıştı., halada anlamış değil. Seni anlamak zaman ister, emek ister, bilinç ister. Seni sevmenin senden kalan tüm artılara sahip çıkmak olduğunu sanıyor. Sevginin almak değilde vermek olduğunu bilmezlerden. Oysa senin eksilerinede artıların kadar sahip çıkması gerekmez miydi? işte o zaman o sevginin önünde eğilirdim.
20.3.2010, Bad Hersfeld
Zeynep Sekerci
Seni düsünmek ne güzel
Yüregimde sicaklik oluyorsun
Umut sevinc ve nese oluyorsun
Günes oluyorsun
Doguyorsun sabahlarima;
Gecelerime yildiz oluyorsun
Bütün şu katı kuralları yıkmak istiyorum
Sınırları kaldırmak; gelin tüm insanlar
Birlik olalım ekelim sevgi tohumlarını dünyaya
Sen benim eşsiz bebeğim. Neden gittin ki; bu kadar erken. Herşeyin aceleydi. Belkide biliyordun bu kadar erken Allahın rahmetine ulaşacağını. O yüzden acele ettin dolu dolu yaşamak için. Abla sen gelmeden evlenmem demiştin. Benim yüzümde geciktirmeyin düğününüzü evlenin dedim.Ve dügün gecesi aradığımda kuafördeydiniz. Yüreğimle yanınıydazdım. Benim yerimede oynayın dediğimde; tamam abla dediniz. Sonrada duyduğuma göre (daha düğününüze bakmak kısmet olmadı) piste hiç inmemişsiniz. Herkes hayret etmis. Gelinle damatın bu kadar çok oynamasına. Pastayıda kendi elleinle yapmışsın.
Tavana kadar ulaşıyormuş. Ellerine kurban. Hatta anlatıyordun bir parça bile kalmadı denememiz için diye. Pasta çok güzel olmuş. Evlendin canım. Ayrı bir evin oldu. Bende tatile gelirim senin mutluluğuna şahit olurum diye sabırsızlanıyordum ki.;
Bir telefon gelmişti. Kaza geçirmişsiniz. Ve sen ağır yaralıymışsın diyorlardi.O zaman anladim ki sana bir şeyler oldu. Ikinci telefon gelmişti çabuk gel ağır belki kurtulur belki kurtulmaz diyorlardi. Yemin ettirmiştim. Kurtulamadığını söylüyorlardı. İşte o an ben kendi eksenimde dönüyordum. Deli gibi. Gözlerim telefonun tuşlarını görmüyordu. Oğlum duydugunda anne sanki kalbime bir bıçak saplandı diyerek donup kalmıçtı. Kızım ise; hayır olamaz! O bizim en çok sevdiğimiz dayımızdı diyerek hem ağlıyor hemde bana destek olmağa çalışıyordu.İkinci gün gelebildik seni gömmüşlerdi. O güzel yüzüne dokunamadım bile. Ama annem anlatıyor:
Çok güzel görünüyormuşsun. Yüzünde sanki bir gülümseme varmış. Aklımda geçmedi degil, toprağı eşip o güzelim bebeğimsi yüzüne bir dokunmak.... Kahretsin kurallari aşamadım. Sonra bir gün rüyada gördüm seni bir odadaydın
Seni birlikte kaza geçirdiğiniz kardeşimiz getirmiş bir ekmek tahtasının üstünde yıkayacakmış.
Karanlıkta ışığım oluverseydin
Dünyama aydınlık doluverseydın
Yarınlara umudum oluverseydin
Seni bir ömür sevmezmiydim ben
Dalip nereye gidiyorsun?
Neden gülme diyorsun bana?
Mutluluk icin yasamiyormuyuz?
Ah! Bir bilebilsem?
Bilebilsem ki;
Benden baskasini sevmedigini
ne zaman seni düşünsem
yangın yerine dönüşen yüreğim
iflasın eşiğinde
erzähl doch!
kann man sie anfassen?
oder sie sehen?
alles liegt in der Luft
die Luft ist schwer
Augen erzählen tausend Worte
Sie zeigte mir einige Bilder. "Wer hat die gemalt? " fragte ich. "Ihre Enkelin" antwortete sie. "meine Enkelin? Wer ist das? " "Sevgi". Ihre Hilfe: die Tochter hat gemalt. Sie zeigte mir einen Stapel. Gestern haben sie ihn gebracht. Ihr Gesicht war sehr glücklich. Sie liebt Kinder. Sie mag die Bilder. Sevgi hatte tatsächlich wunderschön gemalt. Fantasievoll. Am besten gefiel ihr das Bild mit der Katze und der Maus. Die Maus hatte die Katze am Bauch gebissen.
Der aus dem Bauch blutenden Katze hatte knirschende Zähne, die Maus die von der Katze keine Angst hat, läuft mit einem lächelnden Gesicht, weg von der Katze. Sie sagt: Sevgi hat die Gesichter sehr schön und freundlich gemalt. Auf einem anderen Bild waren Zitronen, auf einem weiteren Bild eine ganz große Maus mit der Aufschrift "für liebe Oma" darauf. Sie schaut jeden Tag den Bildern freut sich darauf. Für jedes Bild entwickelt sie eine Geschichte. Sie ist ein Glücklicher Mensch. Fühlt sich wohl. Man freut sich auch auf jede Begegnung.
31.10 2012 Bad Hersfeld
Zeynep Sekerci
Kustatlim büyüdü ve annesine anne beni Türkiyeye gönder. Tamam oglum dedi annesi
gelecek sene gideriz. Ertesi sene oluncada gidilecek gibi degildi. Yaz aylarinda yukariya
tirmanan bilet paralari ailece tatile gitmelerini engelliyordu. Kus tatlim tutturdu siz bana
kalemine sağlık Zeynep hanım.
“Yere” mim olmadan “yârle” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.
Tesekkürler
Değerli şair, dost ve arkadaşlar. Benim için değerli olan okuyup listeme aldığım şiirleriniz listemden bilgim ve haberim olmadan silinmiştir...! .. En ufak bir dahlim olmayan bu olaydan büyük üzüntü duyarak şiirlerinizi antolojim sayfama yeniden sıraya göre yüklemekteyim. Sevgi,saygı ve selamlarımla ...