1980 yılının eylül ayında yaşama ayak basmıştır. İlkokulu Mecidiyeköy Hürriyet-i Ebediye İlkokulu ve Bağdat Cadesi İlhami Ahmet Örnekal İlkokullarında okumuştur. Orta öğrenimini Fenerbahçe Lisesi'nde, lise öğrenimini Erenköy Kız Lisesi ve B.E.M Lisesi'nde tamamlamıştır. Şiirle, ortaokul yıllarında tanışmış ve günümüze kadar şiirle olan dosluğu bozulmamıştır. 1997 yılında Abdullah Şahin Nokta Tiyatrosuyla sahneyle tanışmış ve hâlâ sahneyle küsmemiş çeşitli çocuk ve büyük oyunlarında görev almıştır. Kozmoz Alfabeler Kumpanyası, İdil Abla Çocuk Ti ...
Saçlarimi ördüm iki yandan
Seker pembesi elbisem üzerimde
Kelebek konmus çoraplarim
Rugan papuçlarim ayaklarımda
Elmadan ödünç almis yanaklarim
Kirazdansa dudaklarim
Sıcak, sımsıcak bir gecenin, kavurucu buzula dönen sabahı...
Ve özlemek; Geçmişten bugüne, yanında getirdiklerini kaybedercesine.
Biraz hayâl, bolca kırıklığı ve sen, gidişlere gebe gelişlerinle.
İki dudak arası nefesini öpmekti aşk.
Ağzının rutubetini hissetmekti.
Susar adım konuşmaktı gülmeler.
Merhaba...!
Nasılsınız? Beni soracak olursanız, biraz şaşkın, biraz ürkek ve de çokça heyecanlıyım...Neden diye soracak olursanız, doğmama çok az bir zaman kaldı. Geldiğim dünyada beni neler bekliyor merak ediyorum...Aslına bakarsanız annemden dünyanın nasıl bir halde olduğunu, az çok biliyor gibiyim. Ve bu yüzden de oldukça ürkmekteyim...Annem geldiğim dünyanın 'savaş, kavga, haksızlık, hüzün, açlık ve gözyaşı ile dolu' olduğunu ve bu yüzden de hep annemi suçladıklarını söylüyor...İnsanların hiç kendilerine bakmadıklarını, kendi hatalarını, kendi hırslarını hep anneme ve annemin ATA'larına attıklarını duyuyorum...Siz benim duymadığımı sanıyorsunuz değil mi? Ama ben duyuyor ve görüyorum...Annemden bahsetmişken; Biliyor musunuz ben doğunca annem artık aramızda olmayacak...Onu da tozlu sayfalar arasına saklayacağız...Ben de bir gün gideceğim...Çok da uzun bir zaman değil dünya üzerinde ki varolma sürecim...Ama sizleden tek bir ricam var; Ne olur beni de annem ve ataları gibi suçlamayın olur mu? Çünkü ben size beyaz bir sayfa olarak geliyorum..Benim üzerime ne yazrsanız, bana bakınca onları okursunuz...Ben size, AŞK ile SEVGİ ile BARIŞ ile geliyorum...Gözyaşlarınızın sadece MUTLULUKTAN akması için geliyorum... Ben size HUZUR ve SAĞLIK getirmek için geliyorum...Sizin de birazcık kendinize bakmanızı ve en az ben ve atalarım gibi kendinizi sevmenizi, saymanızı, birbirinizi incitmemenizi, BARIŞ adına SAVAŞMAMANIZI (ki bu iki kelimenin anlamı birbirinine oldukça zıt...!) istiyorum...Ben kimim diye oldukça meraklandınız değil mi? Annem adımı ben daha doğmadan koymuş... Benim adım: 2010..Üstüme güzel notlar almanız dileğiyle...!
Haydi kalk gel...
İki kadeh sevişelim seninle...!
Dudak dudağa gelsin bardaklar
Ben sende buldugum sevdayi gömdüm dizelere
Kalem dolusunca yazdim agitlari
Mürekkep dolusu bir gözyasi sakladim kagitlara
Yazdim...
Kelimelerdi seni tanimlamaya çalisan
Oysa ben de sakli kalan seni bilmediler
Aynı gökyüzüne sığamıyoruz nicedir seninle. Koca gökyüzü dar bize. Sen bir yandan itiyorsun, ben bir yandan. Yıldızlar batıyor ayaklarımıza. Güneş ne de soğukmuş yakından...! Zaman çabuk geciyor derlerdi de inanmazdım. Bak, tam yüz yıllık yanlızlık var içimde. Zaten bu yüzden değil mi gökyüzünün dar gelmesi bize? İnsan herşeye alışıyor zamanla. Sıradanlaşıyor en özel anlar bile. Emeklemeye başlayan bebeğin telaşı kalmıyor, yürümeyi öğrenince istediğin hedefe. Ya da tek başına uzanmak raftaki bardağa. Ne heyecan doluydu hatırlasana. Sonra raftan indirmeye başladık tozlu bardakları. İlk harf ne de önemliydi, uzun uzun cümleler kurmadan önce. İlk ders saati, sonra ilk tenefüs zili...! Sunii de olsa değeri ölçülmezdi hiçbir para birimiyle. Sonraları çalan hiçbir zil onun kadar etkilemez oldu bizi. İlk arkadaşımızın adı düşmezdi dilimziden. Üç nefes alsak, beş kere zikrederdik adını. Önemi büyüktü ilk arkadaşının adının. İlk aşk, yürekteki ilk ritim bozukluğu, ilk gözyaşı... Şimdi sadece gülümsemeye sebep. Belki de bazılarının zihnini zorlamaya. İnsan zamanla nelere alışıyor bir düşünsene. İlk andaki heyecanı yok oluyor zamanla. Bin yıllık tanışıklıklar, alışkanlığa dönüşünce sığamıyorsun koca gökyüzüne. Aynı tende ter olmaktan alınan zevk, çekil artık ayağımın altındanlara bırakıyor yerini. Islak geceleri kurutuyorsun önce. Gözbebeklerini yıkamaya başlıyorsun sonra. Sonra onlarda alışıyor ve kuruyor zamanla. Geçmişe bakıyorsun önce, sonra alışkanlıktan bakmalar başlıyor boş gözlerle. Eski heyecanı bitiyor bitmesine de, uzaklaşmalar niye başlıyor onu bilmiyorum...! Bildiğim tek şey var; Aynı gökyüzüne sığamıyoruz artık seninle... Yüzyıllardır aynı tene sığdığımız halde...!
Daha dün gibi size gelişim...Artık gitme vakti...Son bir kaç saatim kaldı...Kiminiz üstüme güzel notlar alırken, kiminiz ise yine kötü karalamalarla doldurdunuz beni...Ve atalarıma yaptığınız gibi beni suçladınız, tüm kötülükler için...Oysa ben size sadece ayna olabilirdim...Sizde ne varsa, siz ne yaparsanız onu gösterdim size...Ben sizlere hiç kırgın değilim...Sizlerin de bana değil eğer illâ birine veya bir şeye kırgın olacaksanız kendinize ve yaptıklarınıza kırgın olmanızı isterim...Zira sizlere, küçücük bir bebek kadar yalansız ve yalın geldim ben...Sizin yetiştirdiğiniz bir yetişkin olarak da son veriyorum yaşamıma...Ben giderken sizlere yeni bir bebek armağan ediyorum...Onu güzel hayallerle, mutlu yarınlarla büyütün...Unutmayın; Büyüttüğünüz çocuklar, sizlerin ruh halinizin beden almış şeklidir...Ruhunuza huzur, mutluluk, dürüstlük, ahlâk ve güzellik eklerseniz, size yolladığım bebeği de bu güzelliklerle büyütürsünüz...Yolladığım 2011'e çok iyi bakımanız ve beni de arada sırada hoş anılarla anmanız dileğiyle HOŞ KALIN....
Sevgiyle
2010
Öyküler vardır bilir misin
Bazen sonunu bile
Güç bela hatırladığımız
Hani büyük bir coskuyla okuyup da
Sonra basini bile hatirlarken
Zorlandigimiz
Ünlemlerim küsmüs bana
Noktali virgülüm kirgin
Parantezlerim acik kalmis
Tirnak isaretim kuytuya saklanmis
Sorusuz kalmis soru isaretim
İki nokta üst üste kayip
Nerede kalmistik
Ya da daha dogrusu
Nereden baslamistik
Başını sonunu bilismismiydik
Aklımızın kirintilarina
Takilmismiydi baslangicimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!