Gedik açıldı artık kalenin duvarında.
Binlerce saydam asker doluştu içeriye.
Adımız geçmeyecek tarih kitaplarında.
Bir iz bile kalmadı yurdumuzdan geriye.
Örümcek ağındaki bir sinek kadar aciz,
Çalkalanıyor şehir bozgun haberleriyle,
Kılıçtan geçirilmiş komutanı ordumun.
Artık düşman hakanı mağrur askerleriyle,
Çığ gibi ilerliyor başkentine yurdumun.
Başkentimiz de düştü, yitirdik son toprağı.
Bazen havasızlıktan, karanlıktan bunaldım.
Bazen duvarlar çöktü, toprak altında kaldım.
Kıyafetlerim yırtık; elim, yüzüm kapkara,
Katlandım bayıltıcı ruhsal yorgunluklara.
Günlerce, haftalarca gün ışığından uzak;
Bazen emekleyerek, bazen yuvarlanarak;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!