Ne zaman ki asi oldu Musa’nın kavmi On Emre
Bir daha Filistin topraklarına düşmedi cemre
Gençlik, ateşi bağrında gizli bir yanardağdır
Bilseniz sinesinde ne fırtınalar vardır
Dövüşür içindeki ateşle, dövüşür dışındaki ateşle
Bir bilseniz o ne kadar cefakârdır.
Mayıs 2008
NASİHAT 1
Bir ülkede dinin adı var, kendi yoksa
Sahtekârı, hilekârı, hırsızı çoksa
Doğruluk kalbe saplanan bir oksa
Oradan çık, uzaklara git evladım
Ezeli bir aşığınmışım gibi yanıma sokul
Ey mavi gözlü, hüzzam bakışlı, sevgili İstanbul!
Bir midenin hamalı olmak için gelmiş gibi dünyaya
Nice insan tanıdım durmadan girer-çıkar helâya
Aralık 2009
Görmediğine nasıl yok der şu görünmez akıl
Ey akıl, ya göster kendini ya yokluğa çakıl!
kasım 2008
Günün şiirine baktım, seçenin kıstası yok
Geceler şarap fıçısı, içenin kıstası yok
Gerçi Altınyıldız'dır bizim kumaşımız amma
Gel gör ki dikenin de biçenin de kıstası yok
Hasret bir kor gibi içime düştüğü anda
Ben de buldum kendimi sılamın yollarında
Eskiden beri âşinadır bu yollar bana
Benim âşina olduğum kadar bu yollara
Yıllarca arşınladım durdum gece- gündüz
Geçmez bu yolların bir saniyesi hüzünsüz
Bu diyarda yaşar isen
Engelleri aşar isen
Hiç durmadan koşar isen
Git Avrupa’ya Avrupa’ya
Avrupa’yı öve öve
Şu zaman yokuşunda yürürken
Kuyulara düşmek de varmış kaderde
Tutunmak varmış ipine kervanların
Kurtulduk derken
Köle diye satılmak varmış kölelere
Diyar diyar gezmek varmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!