Son nefesi de çekip
Alelacele kalkıyorsun masadan
Senin hayatın
Bir yudumda içtiğin kahve
Üç lokmada yediğin yemek
Yazık
Bir kadın gördüm
Yüzü acıların en büyüğüyle yanan
Bir kadın,
Elleri yüzünde ağlayan.
Bir çocuk gördüm,
O minicik vücudu soğumuş,
Aklıma uğrarsın kimi zaman
Bir akşamüstü çoğunlukla.
Bir gün batımı,
Tam çekince perdeleri
Çalarsın kapımı.
Korkarım,
Bir ona yanarım
Dokunamadım ellerine doyasıya
Hep ürkek tutuşlarda takılı kaldı parmaklarım
Hep yarım yamalak el sıkışlarda
Bir ona yanarım
Dokunamadım ellerine doyasıya
Haydi su içir bana avucundan
Sil göz yaşlarımı.
Dondurma da isterim külahta
Sonra,
Ör saçlarımı.
Alabildiğine sarkıtacaksın yaşama yüreğini
Bedenini,
En derin okyanuslara bırakacaksın
Gözünü kırpmadan güneşe bakacak
Kendini fırtınaya atacaksın.
Ne sayfa sayfa mektuptu istedigim,
Ne uzun telefon konusmalari,
Bekledigim
Ufacik bir 'selam'di
Inanirdim
Yalan bile olsaydi...
Nefes aldigin her yere gotur beni,
Adim attigin her odaya tasi,
Uzandigin yatakta
Operek kurut gozlerimdeki yasi.
Benim istedigim,
Bir lokma ekmek, bir yudum su
Alabildiğine sarkıtacaksın yaşama yüreğini
Bedenini,
En derin okyanuslara bırakacaksın
Gözünü kırpmadan güneşe bakacak
Kendini fırtınaya atacaksın.
Kimi zaman açılır kapısı gözlerimin
Birer birer dolar içeriye
Görmek istediklerim
Ve,
Gönlümde en güzel köşeye kurulur,
Onlar ki,
sadece bir şiir için değil, burada okuduğum tüm şiirler için şunu söyleyebilirmki; insanların okuduğu bir şiiri değil,yaşayamadığı,yarım kalan şeyleri hatırlattı bana.
belki de bunun sebebi Z.Monteleone'yle paylaştığımız bir sevgidir.onun kaleminden dökülen inciler benim gözyaşlarımdır belkide ...