Bir ağaç olayım uzak diyarlarda
gövdem deniz olsun üzerimde martılar
yırtılmadan konsun dallarıma
ipinden kopmuş uçurtmalar...
Ne zaman ansızın aklıma gelsen,
Kalbimi bir ateş yakar sanırım.
Kapımdan geçerken bir selam versen,
İçimden nehirler akar sanırım.
Seninle süslenir her gün rüyalar,
Saçlarımızda ateş böceklerinden meşale
geceyi yakan çocuklardık biz
sevdalar büyüttük yasaklarda
yıldızları doğururken
güneşle sevişen gökyüzü.
Sensiz şu alem dar bana,
Uzat ellerin ver bana,
Erken çevrildim harmana,
Yele döndürdüler beni.
İlmek ilmek, nakış nakış kilimler,
Buğday başakları toplayan eller,
Düğünlerde ata binen gelinler,
Sindel Yaylasında kaldı sevdamız.
Vadilerde su içerken bulaktan,
Çam kokulu ayran içtim elinden,
Türküler dinledim şirin dilinden,
Bin selam olsun Gedikli köyünden,
Sindel Yaylasında kaldı sevdamız.
Sen yayık yayardın terler içinde,
Billur ırmakları göllere akar,
Uluborlu, Yalvaç hep tarih kokar,
Sultan dağlarında kaval sesi var,
Ozanlar sazında teldir Isparta.
Eğirdir'in kekik kokar yaylası,
Onu anlayamaz ne bey ne ağa,
Ozanın sazında teldir mutluluk.
Anasız babasız garip çocuğa,
Şefkatle uzanan, eldir mutluluk.
Hasat zamanında harman yerinde,
Ne şeyh tanırım ne tarikat,
“Kelamullah” en hakikat,
Yunus Emre ne diyor bak,
Önce insan olmak gerek.
Hem okursun hece hece,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!