şatolara kapatılmış
paslı kilitler ardında kalmış
özgürlüklerimizi alıp
esrar vurgunu
bir geceden kaçtık
analar
gözyaşı kan içinde
analar yorgun
ve yüzleri hep solgun
durgun akan suya
kuşlar
kışlaklarına kanat çırpar
sarı hüzün sonbahar geldi
dingin eylül
yorgun eylül
umurumda olmaz
zemheri soğukları
fırtınalar kopan yüreğimi
poyraz kırbaçlasa da
buza kesmiş kanım ısınır
seni düşlediğimde
susmaz acılar yıllar sonra da
çığlık atar yediğim tokat
ben sussam da
söz dinletemem
aklım durur
vurur beynimde grev davulları
bir Ege akşamı
kucaklaşma zamanıdır
şiirlerle şarkıların sofrada
karşı kıyılara
bir selam verme zamanı
içimde onulmaz acılar
uykusuz geceler bırakıp giden
ey gökkuşağı yürekli sevgili
fırtınalı gecelerin anaforlarında
alabora olsam da
dalları bastı kiraz
alabildiğine sıcak günler yaşıyor dünya
yanıyoruz
kimimiz deniz kıyısında
kimimiz tarlada fabrikada
kimimiz de bomba ateşinde
özlem
bir çiğ tanesi olur
yüreğimde her sabah
çimen kokusu yalar ciğerlerimi
yağmur sonrası olursa
daha bir başkadır
ilginize teşekkürler.onure ettiniz beni..
sizinle tanışmak isterim çünkü şiirlerinizi ve hayat hikayenizi okudum çok hoşuma gittiniz