tut elimden gülüşlerinle
seninle
en olunmaz yerine mekan tutalım hayatın
el uzatalım
işsizlere iş
aşsızlara aş
sessiz ve dalgın yürür
yüzü gülmeyen insanlar
yüzü gülmeyen sokaklarında
yüzü gülmeyen kentin
şarapla yıkanmış
akşam olduğunda
omuzlar çöker
hüzün sarar yürekleri
sevdalar anımsanır
yaşanmamış aşklar
gençliğimin rüya şehri
ey İstanbul
uygarlıklar yumağı
şöyle bir gezindim sende dün
Fıstıkağacında fıstık aradım
al yüreğimi
sahipsiz kalmasın
öksüz çocuklarca ağlamasın
göçmen kuşlarca
terketme buraları
sevdaları yorgun olsa da
gökkuşağı altındadır
bir yağmur sonrası
zeytinler ve onlar
sevdalarına tuz bassalar da
gelinliğini giydi ağaçlar
bulutlar maviye boyandı
karanfiller kırmızıya
gülen yüreğime
işte sevgili eli değdi
bu kentin
koca betonları
üstüme üstüme geliyor can
buğulu sesin yankılanıyor
yüreğimde
tesellim oluyor
bugün
bir adamoğlu gördüm sokakta
yüzü
kırış kırış
gözleri
halka halka morarmış
ilginize teşekkürler.onure ettiniz beni..
sizinle tanışmak isterim çünkü şiirlerinizi ve hayat hikayenizi okudum çok hoşuma gittiniz