Çocuk oyuncağıydı İstanbul
Istanbul Gözlü Çocuğun ellerinde
Düştü
Kırıldı aynası
Kırıldı bin bir yerinden
Yapıştırıldı
İlkokula başladığımız günü hatırladın mı
Aynı sırayı kapmıştık koşarcasına
Nasıl da sevmiştik birbirimizi
Dost olmuştuk taparcasına
Tanımadan bilmeden kimliğimizi
Hangimiz simit alsak bölerdik orta yerden
Bir hayâlin pençesindeyim artık
Bir yaşamın meddi cezir icrasında
Gerçekler yılların ırmağında giz
İçinde ömrümü topladığım valiz
Susuz kalmışken mecrasında
Karşımda varacağım deniz
İstersen dünyanın gam yüküyle dol
İstersen en ağır bükümüyle sol
Mutluyu mutsuzluğa beynimizdir yeden
Mutsuzum derse beyin mutlu yaşar mı
beden
Öldürsek içimizden mutsuzluğu silsek
Hem kuru dal ucunda,hem de yeşil yaprakta
Böylesine tezada nasıl saklanmaktasın
Sen şiirsin güzelim kim bilir kaç toprakta
Yeşerip de serpilen güller koklamaktasın
Gecenin gidisine dokunurken bir tadım
Hatırlar mısın birtanem,hatırlar mısın bilmem
Hatıralar sislerde,çok eskilerde kaldı
Aşk tatmamış bedeni,tertemiz duyguları
Gencecik coşkularla
Seni seven biri vardı
Mânânın meclisinde maddeyi,meyi
Dervişin dergâhında döv divaneyi
Serseri serpuşundan sor serhaneyi
Neyzen sen,nefes sen,neylersin neyi
Neyzensen nefessen neylersin neyi
Bir yaradır içinizde kanayan
Ölene dek kapanmayan.Belki,
Dillere destan olmuştur hazin...
Belki de sır olarak kalmıştır,paylaşılmayan
Sizi üzen,ağlatan,derinden duygulandıran
Zaman,zaman...
İçimde yanıyor sevda denen kor
Üstünde toz duman varsa küldendir
Ne kadar saklasam hazalıdır mor
Maziyi bir örtüm sarsa tüldendir
Vuslatın kapısı nurdan bir eşik
Üzülmeyin yazın gidişine
Gelişine kışın
Baharın sevinci
Tekrar yaşanacaksa
Gülüp geçmeyin aşka
Merhaba ablacığım ben ertaç uzun yol bütün şiirlerini okudum hepsi bir birinden güzel. Yorumlamanız için bende size bir şiirimi gönderiyorum.Selamlar...
GİTMEK VARMIŞ
Çekip gitmek varmış bu şehirden
Mil çekip yüreğime
Dağlamak varmış sevdamı
Sensizde yaşamayı öğrenip
Ka ...