Bir havuzda yıkandı ruhum,
Düştüm bir dünya meydanına.
Nefsin zamanı işlerken ölümden yana,
Daldım bir kör kuyuya.
Hayatı ebediyeyi unuttum.
Kandım,
Bakın nasıl da aldandım!
Bir çağdaşlık denizi.
Çağdaşlaştım soyundukça,
Kısalan kısmıyla güzelleştim.
Oysaki,
Ne kadar çağdaşsam,
Gönlüm,
O kadar aynalardan korkar oldu…
Özümden utandırırlar beni,
Zincire vurduğum aynalar!
Aynalar,
Aynalardaki tek gözü kör adamlar,
Ellerime bir makas verdiler,
Çağdaşlık elbisesini dik bakalım dediler.
Hep kesmeye yaradı da,
Bir dikmeye yaramadı o nankör meret!
Kestikçe eksildi iffeti mahremim,
Kestikçe mühürlü kalplere seyroldu ilahi bedenim.
Perdeler,
Gözlerime inen perdeler,
Gönlüme de mil çektiler!
Zakkumu gülün kokusuyla boyadılar da,
Gülü dikenlerinden cehenneme koydular…
Kitabımı tozlu rafların,
Vitrinlerin süsü yaptılar!
Birileri,
Birileri bir kalem tuttular da,
Kalemin ucu heybelerini doldurdu hep.
Arkası mazluma mıydı sadece?
Kim bilirdi silmeye yaradığını.
Sildiler yine kendilerinden yana,
Yazdılar yalnız kendilerinden yana,
Aldılar hep kendi heybelerine!
Kalem dile gelse haykırırdı haksızlığı,
Kabuk bağlamış kalpleri dile gelmedi de,
Mazlumun ahı bulaştı kalemlerine…
Dostlar,
Dost bildiğim düşmanlar,
Düşmanımdan uzağımda duranlar.
Akıl verdiler akılsızlıktan yana!
Yol gösterdiler çıkmazlara,
Mubah buyurdular bidatları,
Aşındırdılar veda hutbendeki kapıyı!
Uzak durun demişti oysaki sevgili.
Dosttan sermayemdir günahlarım…
Aşk,
Fani dünyanın fani çiçeği,
Havva annemin yediği elma,
Kanımda dolaşan gizli zehir.
Yanlışlarımın en büyük bahanesi.
Dünyaya beni mahkum bırakan,
Ebedi aşkı unutturan,
Yasaklar abidesi…
Putlar,
Kendimden gizlediğim putlar,
Zamanın örttüğü inkarlar!
Medet umduğum duvarlar,
Duvaklar, kağıtlar, şeytan uşağı hocalar,
Saygı değer taşlar…
Kıyametin habercisi oldu şimdi,
Ümmetinden puta tapanlar…
Özümüzde karıştı sözümüzde arkadaş!
Biz,
Vesvese vereni sanırdık da şeytan,
Anladım ki,
Şeytana iş kalmamış alemi zamanda!
Vesvesesiz şeytanlardan,
Vesvesesiz şeytanlardan!
Bir havuzda yıkandı ruhum,
Düştüm bir dünya meydanına.
Nefsin zamanı işlerken ölümden yana,
Daldım bir kör kuyuya.
Hayatı ebediyeyi unuttum.
Kandım,
İşte ben böyle aldandım!
Kayıt Tarihi : 22.3.2014 13:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ahir Zamanın Örttükleri...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!