Zamanın kırık Aynasında...

Hasan Belek 2
358

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Zamanın kırık Aynasında...


​I.
Gece, siyah bir pelerin gibi değil,
Ağır bir yorgan gibi örtüyor şehrin omuzlarını.
Sokak lambalarının titrek sarısında,
Uykusuz kedilerin gölgeleri uzuyor kaldırım taşlarında,
Sanki her biri,
Unutulmuş birer günahın silüeti gibi geziniyor.

​Zaman; paslı bir makasın ağzında,
Kör bir inatla kesiyor saniyeleri.
Ne giden geri dönüyor o kapıdan,
Ne de beklenen, vaktinde çalıyor o tokmağı.
Biz, bekleyişin küf tutmuş sarnıcında,
Bir damla ışık için dua eden,
Lal olmuş dilleriz şimdi.

​II.
Deniz desen, o eski deniz değil artık,
Dalgalar, kıyıya vuran öfkeli yumruklar gibi değil de,
Yorgun bir ressamın fırçasından dökülen,
Maviye küsmüş gri bir ağıt gibi.
Yosun kokusuna karışmış,
Eski bir aşk mektubunun yanık kenarları...

Ve martılar,
Gökyüzünün yırtık ceplerinden dökülen
Beyaz, çığlık çığlığa mendiller.
​Kimse bilmiyor,
Hangi derinlikte saklandığını o büyük incinin.
Belki de inci yok,
Sadece midyenin kabuğunda biriken,
Tuzlu bir sabır var.

​III.
Bak, gökyüzü nasıl da alçalıyor üstümüze.
Bulutlar; pamuk yığınları değil,
Sanki savaştan dönen yaralı süvariler.
Rüzgâr; ağaçların arasında dolaşan o serseri ozan,
Bestesi yarım kalmış bir şarkıyı fısıldıyor
Pencere pervazlarına.

Diyor ki:
"Yaprak düşerse, dal utanır mı?"
Yoksa toprak mı sevinir,
Kavuştuğu için o kuru gövdeye?

​IV.
İçimde bir saat kulesi var, yelkovanı kırık.
Akrep ise hep aynı hüzne, "beş kala" durmuş.
Ne sabah oluyor içimin dehlizlerinde,
Ne de tam anlamıyla gece çöküyor.

Alacakaranlığın o tekinsiz arafında,
Kendi gölgemle satranç oynuyorum,
Ve her hamlede,
Biraz daha mat oluyorum kendime.

​V.
Ah, o eski kapıların gıcırtısı...
Paslı menteşelerin, "hoş geldin" diyemeyişi...
Evler, insanlardan daha vefalıdır bazen.

Çünkü duvarlar hatırlar;
Kim ağladı o köşede, kim güldü o sofrada...
Sıva çatlaklarında saklıdır kahkahalar,
Ve parkelerin gıcırtısında gizlidir,
Gidenlerin ayak sesleri.

​VI.
Şimdi oturmuşum dünyanın kıyısına,
Ayaklarımı boşluğa sallıyorum.
Aşağıda kaos, aşağıda gürültü,
Aşağıda metal ve dumanın kirli dansı.
Ben ise yukarıda,
Yıldızların tozunu siliyorum kirpiklerimle.

Bir şiir arıyorum;
Henüz hiçbir kalemin ucuna gelmemiş,
Hiçbir dudağın telaffuz etmediği,
Sessizlik kadar ağır,
Ve bir kuş tüyü kadar hafif.

​Belki de hayat dediğimiz şey,
O şiiri ararken,
Dizenin ortasında kalemi kırmaktır dostum.
Kim bilir?
Belki de kâğıt, yanmak için âşıktır ateşe...

Hasan Belek
17 11 2025-Akçay

Hasan Belek 2
Kayıt Tarihi : 17.11.2025 15:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ali Gün
    Ali Gün

    Harika ve anlamlı bir şiir okudum.
    Kutluyorum şiiri ve şairi.
    Saygıyla...

    Cevap Yaz
  • Ali Gün
    Ali Gün

    Harika ve anlamlı bir şiir okudum.
    Kutluyorum şiiri ve şairi.
    Saygıyla...

    Cevap Yaz
  • Ayşe Zeyrek
    Ayşe Zeyrek

    Hocam yine harika bir serbest Nazım şiir.
    Kutluyorum ve saygılarımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)