Yaklaşık üçyüz milenyum önce,
yerleşmeye başlar insanlar,
bugünkü İstanbul bölgesine.
Zaman hızla akar geçer,
uygarlıklar gelişir,
ve gelinir 15. yüzyıla.
Atmıyor o kalp,
Tüm yüzler solgun.
Bir hayat son bulmuş,
Sevenler suskun.
Gözler yaşarmış,
Yıllardır didindim,
Önünde eğildim,
Anlatamadım derdimi.
Şiir mi yazayım,
Resim mi yapayım,
Bir tanem,
Meleğim,
Herşeyim!
Ağlamak yakışır mı,
Böyle güzel gözlere?
Rüzgar hafif esiyor, martılar coşmuş,
Tan çoktan ağarmış,güneş de doğmuş.
Farkında değilsin,bak sabah olmuş,
Uyan artık balıkçı,çek şu ağları!
Her gün denizlerdesin rızık uğruna,
Seni ilk gördüğümde,
Pozitif elektrik almıştım,
Tam aradığım tip diyerek,
Hayallere dalmıştım.
Derken başladı aşkımız.
Biz birlikte yaşadık,
Bunca mutlu olayı;
Dur,gitme buralardan,
Seçerek en kolayı!
Mutluluğu bulmuşken,
Sen duygu dünyamı yıkmış,
Kalpsizlerin baş tacı olmuştun.
Vefasızlar cehennemi meskeninken,
şimdi de küllerinden mi doğdun?
Gördüğüm sen, sen değilsin,
Bana olan duyguların hala karmaşık;
Bazen diz dizeyiz, bazen çok uzak.
Beni belki seviyor,belli etmiyorsun,
Söyle bana ne olur,bu nasıl bir aşk?
Görüyorum aşıklar ne kadar mutlu;
Bir şarkı olup coştu,
Bugün benim sözlerim;
Hatırlayınca seni,
Yaşla doldu gözlerim.
İlham geldikçe bugün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!