Geceme uzanıyor ay’ın elleri,
İntihara teşebbüsteki hayatımı alıyor kocaman parmaklarıyla
Uçurumun şeytani gözlerinden.
Oysa yaşama değer ne kaldı diyorum,
Ellerime bakıyorum toz toprak,
Sefil yaşamımın aldıklarını anlatıyorum hıçkırarak.
Derin bir ensturman çalıyor deniz,
Geceden daha koyu gözlerimi çeviriyorum üzerine.
Nefesimin yettiğince eşlik ediyorum çığlıklarımla
Ve ağlıyorum dağları ardıma alıp.
Saçlarıma uzanıyor yağmur,
Toprak kokusunu salıyor,
Oysa bir adım yeter diyorum,
Bir adım atsam bu sefil yaşam biter diyorum.
Rüzgâr çığlık atıyor.
Yağmur diniyor, rüzgâr susuyor ve uzanıyorum uçurumun kenarına,
Ensturman çalıyor deniz,
Ay gülümsüyor,
Kapatıyorum gözlerimi,
Derin bir sıcaklık iliklerime kadar işliyor
Yeni bir gün olsa gerek bunu adı.
Ellerime bakıyorum toz toprak,
Yeşili görüyorum sonra, mavi yanı başımda,
Güneş gözlerimi kamaştırıyor büyüsüyle,
Derin bir nefesi çekiyorum toprağın kokusundan
Ve gülüyorum bu kez dağları ardıma alıp…
Oysa yaşama değer ne kaldı derken,
Hayatın kutsal şavkını görüyorum…
Deniz, rüzgâr, Ay, Güneş, Yağmur, Toprak,
Alıp ardıma ağlayıp, güldüğüm Dağ,
…Teşekkürler…
Masallarım sefil,
Kahramanlarım köle,
Gelmezsen ey yar, sırra adım atar aşk,
Yalanlar kral olur bu vadiye...
Kapatttım gözlerimi, al beni sevgilim,
Düşlerin dünyasında, yürek sesin olayım,
Rüzgarla sarılalım, hayal et sevişelim,
Kapkaranlık oda da aşk’a esir olalım...
Bir şarap damlası ol dilimde,
Anlaşıldı zor senin hayatına mesken edinmek
Görünmez kapın penceren...
Açık sanıyor önce insan,
Meğer anahtarlarda görünmez...
Nerden bilsin yüreğim!
Yalan düşleri anlatırken dudakların
Nasıl kandım,
Mühürlü dermansızlığına...
İhanete uğrayan bir aşktı emanetin
Kuytu karanlığın intihar kokan gecelerinde...
Bir sesti seni benden iten
Zindanındayım lanetli şatonun
Tutsak bedenim karanlıklara...
Ben bir başıma,
Bir de gitar çalan lüleli kız
Parmaklıkların diğer ucunda.
İnce tül perde olsaydı karanlığım,
Bana kısa adımlarını bağışla,
Öpüşlerinden ziyade...
Gözlerim yokluk zamanlarının nöbetinde,
Salise uzaklığına yazdım gök gürültülerimi,
İçimde bitmeyen bahat oldun.
Yalana yazdım şiirlerimi,
Uhdelerimi sildim güneşin şehrine gidiyorum,
Aklımda siluetin barınmayacak artık SÖZ..!
Aşka yemin ediyorum.
İçinde buzullar arınmayacak gözlerimin.
Ellerim gel çekmeyecek tövbelere,
Atmayacak adımlarım toprağında arpa boyu bir adım,
Eyvahlar olsun,
yine aldı başını gidiyor gönlüm.
Bir yaz yağmuru mu ıslatıyor kirpiklerimi
yoksa,
şakacı bir nisan da mı kaldı hayallerim? ...
Yoruldum epey! ...
Nefes almak güç bu şehirde,
Yağmurda ıslanmak silmiyor
günahlarımı…
uzun zamandır lanetliyim anlayacağın.
Kanatlarım buz tuttu
Artık gidemiyorum
Sonsuz uzunluktaki aşk kentlerine…
Yataklara düştüm,
Ağlamak yasaklarım arasında,
Ama ben efkarlıyım.
Hiç böyle olamamıştım.
Aşık olmamıştım.
“aşk bize yasakmış”
yeni aldım haberini
ve bu son gecem
lanetli bir meleğim artık
bir insana aşık olduğum için…
içim bir yaprak misali
koptu kopacak
kanatlarım yok oldu.
Seni sevmek Tanrıya,
En büyük ihanetim
Ve bu son satırım
Bu son göztaşım…
Unutma bebeğim!
Aşk ve gözyaşı
İntiharıdır meleklerin! ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!