Yüz Şiiri - Yorumlar

hasan05 Hasan Buldu: Öztle söylemek gerekirse, şiirin hiçbir inadırıcılığı ve anlam olarak, hiçbiranlamıı yok. Tabiki benim anlayışıma göre. İmge yapayım derken, göz çıkartılmış bir şiir.( pardon yazı)

'yörü güzel yörü boyuna gurban
melekler gısganır huyuna gurban, huyuna gurban

gelin eylemişler toyuna gurban, gurban
yolun nerden gecer, guş olam gelem.'


hicbir sey silinmez. tarih, kelimelerle oje gibi sürülülüp, asetonla silinmez. tarih yazacacak şairin ayaklari yere basmali. ille de basma giymesi gerekmez.

saygilar,

Efendim,şairin bağlaç imgesi neye denk düşüyor; hayallerle,mutluluklarla gerçek yaşamın tutarsızlıkları arasında bir zincir mi; yoksa ben yaptım oldu cinsinden bir tevatür mü? Bendeniz bu 'bağlaç' iminin neyi karşıladığını anlamadım,ya şair çok derin biri biz anlayamıyoruz veya bu bağlaç göstergesi için şair: 'Söyleyelim, belki orijinal söz kabilinden sayan olur.'diye düşünmüş olmalı.
İlk bentte; birçok dinin,öğretinin ya da şairin kutsal mekan olarak kurguladığı, tüm dertlerden münezzeh imgelerdeki 'cennet,o belde' hasretine duyulan özlemden söz ediliyor.Bu da çok tanıdık bir konu.Edebiyatımızda Ahmet Haşim'in 'O Belde'si,Orhan Veli'nin 'Anlatamıyorum' şiiri, gerçek dünyanın çiğ zorluklarından kaçışın,bir hayal âleminin olası güzelliklerinin şiirleridir.Filiz Hanım belli ki genç bir şair; bu şiirlerin görklü sesinden etkilenmesi doğal.

İkinci bentte,Musa'ların,İsa'ların,Hz.Muhammed (S.A.V) in büyüklükleri bile şiire soluk verememiş.Demek ki neymiş,laf olsun diye telmih sanatı yapılmazmış; oysa bir de Yunus'un şu şiirine bakalım:

Gökyüzünde İsa ile
Tur Dağı'nda Musa ile
Elindeki âsâ ile
Çağırayım mevlâ'm seni

Tabii ki Yunus bir derya; ama 'telmih' (anıştırma,gönderme) sanatının yaşanmış tarihi olaylarla bir ilgi kurması, ilişki içinde olması gerektiğini şiirle uğraşan her genç şairin bilmesi gerekir.Yunus'un şiirinde geçen olayları burada açıklamaya gerek duymuyorum,(Hoş belki de gerek vardır :)) hemen hemen bütün kutsal kitaplar, isa'nın göğe yükseldiğini,Musa'nın Tur Dağı'nda Allah'la iletişime geçtiğini,'asa'nın yılana dönüşmesini...vs. uzun uzun anlatır.
Diğer bentlerde de benzer sıradanlıklar var.
Şair bir yalnızlık ağıdı yakmak istemiş; öyle ki bir insan sesinin varlığına bile razı,çok büyük mutluluklar peşinde değil,ne var ki kullandığı argümanlar,imgeler anlattığı yalnızlığı kotaracak cinsten naiflikte değil:hele şu:'ŞAİR ÖLÜLERİNİN SİNEK ÖLÜSÜ GİBİ SAYILMASI' dizeleri şairi kenar mahalle ağzına sürüklemiş.Az çok yakalamaya çalıştığı şiiriyeti tümden bitirmiş.
Saygılar.

Şair şiirinde bildik kelimelerle güzel bir oyun kurmuş; bir ebe var, diğerlerini sobeleyip duruyor. Şiiri beğendim başarılı buldum tebrik ediyorum.

yine akıyor aynada gök ulviye.. saniye, beş parmak,yığın.. bir şiir kuşatması üşengeç..ey şairler ! gülünüz,gülün ,gülümseyin..sevgisiz aşksız bir hayatı benimseyin.. yorumlar sizin olsun, şiirler benim ..saygılar..

Şiirsellik bakımdan mükemmel akış var diyebilirsiniz..Kullanım dili öz güzel Türkçe, imge ve metafor derseniz; birazı açık ve anlaşılır, ama kapalı ve herkes tarafından anlaşılmaz boyut daha baskın.. Bırakın şairi,, endüstürüleşmiş metropollerde yaşayan, her insanın hissi duyumsama boyutunun içselliği yansıtılmış şiirde..Algım böyle..
Hele ki Maslow’un gereksinimler piramidinden çıkışla; aç-susuzsanız, evim yok diye ağlamazsınız; eviniz, barınacağınız bir yuvanız yoksa sevgilim, arabam, hobim yok ve YANLIZIM diye yanmazsınız. Kendinizi ve kimliğinizi kabul edemiyorsanız ve onun bilincinde değilseniz..başkaları acaba beni nasıl buluyor, çevremde-toplumda ki yerim nedir diye derin derin düşünmezsiniz ve dostluk arkadaşlık, tanıdık, koru-komşu- toplum ilişkilerinde zorlanmazsınız..Ve yaşam sürecinde öz amacınız neyse ona bağlanır ve sonunda insanın bu dünya da ölümlü olduğunu içselleştirirsiniz. İçsel kabullenmede bunu da aşımışsanız yanlızım hissi size hiç mi hiç musallat olmaz!
….
Kimini gördüm inne atsan yere düşmez Ankara Kızılay’da dolaşırken on binler arasında yanlızlık hissiyle boğuşuyor, kimini bildim aylarca tek başına hücrede iken devrim ekibini kafasında oluşturuyor!
….
Yani alt kademedeki (insani)gereksinim tamamlandıkça bir üst gereksinimi arıyor, arzuluyor ve onun yokluğunu duyumsuyor insan…
Şimdi diyelim ki siz karar verecek olsanız, bu şiir içeriğini ve şairin ve şaire benzer binlercesinin ruh halini, gereksinim piramdinin neresine korsunuz? Dediğim gibi..şiirin şiirselliğine ve içeriğine farklı baktım ve yorumumum bu açıdan degerlendirilmesini beklemem de hakkım olsa gerek diyerek...
Kutladım.., saygıyla..

Şiirde, yanlış ifadeler var, mesala, gözde iğme, şair iğmeyi ne anlamda kullandı anlamadım. İğme, hız yapan cisimlere verilen bir kavram. İmdi, bu şiirdeki, İmge ne anlama geliyor? Benim anladığım iğme, hız ve yavaşlama. Göz kesinlikle ne ivme kazanır ne de, ivme kaybeder. Anladığım kadarıyla, gözün feri, yani görme kaybı olurr. Daha yazacak çok şey var ama benden bu kadar. Zaten Kemal hocamız gerekeni yazmış.

Teşekkürler ve saygılar.

Herkes anlamış bu şiiri

Bir ben anlamamışım...

Ne güzel

Epey gezip, dolaştım, bulamadım az mana
Bulursanız bir mana, takdim edin siz bana!

Yeni çalışmalarında daha manalı ve hikmet yüklü şiirler yazması dileğiyle şaire hanıma hayırlı çalışmalar dilerim.

Saygı ile..
Şairimiz Filiz KILINÇ, zengin iç dünyasını yansıtmış 'Yüz' başlıklı şiirinde. Kimi zenginlikler 'düz' söyleyişe sığmaz. Şairimiz, imge- simge sarmalıyla başarmış bunu:

1) Sigara paketlerine sinen düşler.
2) Bütün bağlaçları anlamsızlaştıran.
3) Bir şey, çok şey, herşey gibi
... sonucu hiçe sayan.
4) Şair ölülerinin
....Sinek ölüleriyle aynı anılmadığı.

Şairimizi kutluyorum. Antoloji.com'da kayıtlı 'Niteleme' başlıklı şliirimin birinci kıtasıyla kendisine eşlik etmek istiyorum::

' Yılların çetesi tutulurken alnımda,
' İyiye dörtnal koşar seçme yarış atlarım.
' Kundaklayıp sararken gürbüz anılarımı,
' Düşlerin birikimi olur en güzel karım.
...................
..................
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*