Dostlar!
Ecevit'i yitirdik dün,
Türkiye artık,
Karaoğlan'sız bu gün.
Dağlara, taşlara yazdık,
Hüzzamın hüznüne
Sabahın seherine
Kapıldık gidiyoruz
Sizinle gönül seline
Hüzzam ile açtık
Yıkıldı direk,
Tartmıyor artık,
Kirişler çatıyı.
Yıllar önce
Yazılmış yazıyı,
Bekar odamın kapısı, sessizce aralandı,
Ansızın hayalin daldı içeri,
Benim bende olmayan kalbimi,
Alıpta, taa! uzaklara,
Sana götürdü.
Bir erkek giderse
Çatının direği çöker
Düzeni değişir evin
Çöküşü gibi olur bir devin
Bir erkek giderse
Baba sağ eldir,
Serttir yumruğu,
Öyle bir tutar ki
Kopmaz tuttuğu.
Ana sol eldir,
Toplamış bağrında nice yiğit eri,
Taş değil bu iman kalesi,
Trakya'ya vurarak şanlı kilidi,
Vatan sağ olsun diyecek verirken son nefesi.
Mert gelip Alaya yiğit bir asker olunur,
Niye kendini ayırırsın
Müslümanın sünnisinden
Sen yap ibadetini cemevinde
Sünni yapsın camiinde
Ali de bizim, Hüseyin de,
Kuş olmak isterim bazen,
Sonsuz doğada hür.
Gül olmak isterim bazen,
Açmak için gönüllerde.
Tutmak isterim ellerimle,
Dağlardan esen yelleri.
Çeşme'de seyret akşamı
Unutturur gamı, hazanı
Sakız üstünde batarken güneş
Yunanlı ile olursun kardeş
Sonra Ay çıkar doğudan
Evrendeki değişim olayları bizde zaman kavramının oluşmasının nedenidir. Biz değişiyoruz,duygularımız değişiyor.Yaşadığımız tatlı anıların benzerlerini yaşamak istiyoruz. Çocukluk arkadaşları biribirini özlese de çevrenin oluşturduğu görünmez yapay engeller varsa istedikleri davranışı bulamıyabiliyo ...