Çürüyenin salgıladığıyla yaşamak,
Ne üzücü ne ağlayış
ne bilmektir bu deşen bir farkına varış
ne kahır koku’yu sevenlerle aynı çağda olmak
değil yaşamak…
Reddin katılığı saydamlaştı.
Yağmur yağıyor du, biz sıcaklığımızla deniz kenarında üzerimize düşen damlaların buharını kokluyorduk. Herkesin taşıdığı kendi buharı vardı ve ortak bir buhar kokusunu çekiyordu yan yana üç adım...
Geceydi, zamanın ve dördüncü nefesin adı oysa biz duygularını yağmura dökme niyetiyle üç adımdık, kenarıydı denizin ıslaktı giysiler, tarihsel anıydı yaşayabilme düşüncesinin, kalırdık geceye yorgun gözlerle. Düşlerdik geceye planlanan bir devrimi veya yalnızlığımıza karşı bir ayaklanma tasarısını yada heyecan adlı adımlara yeni isimler bulmayı ve büyümeyi...
Büyürken düşlerimiz gecenin eşsiz sığınağın da ben gitmeliydim başka düşleri büyütmeye...
Eprimiş bir ölüm tenidir dokunduğum
hiçbır ısıyı alamıyorum....
YEŞİL...
Hüzün esiyor sigaramın dumanına gözlerim içimden sözcükler istiyor
Damlayan gölgemin halesinde bir zifiri
perçinlenmiş bekleşir-
ken
yaşanmayan ölümler diker belleğim;
te
ni
Yapışır düşlerine,tarihine
yürüdüğün sokakların kaldırım diplerine
u n u t a m a z s ı n…
geceleri çektiğin her nefeste,
ve daldığın her derinlikte onu hatırlarsın
sesini düşlerinde görür
ömrüm dedim
ekledim;
sayısız ölümlerimin hasreti
ve yalnızlığımın hayali armağanı..,
gölgemin, düşlerimin, ve sözcüklerimin.
aktı yine hiç kesilmeyen kanı bu hayatın
Yeni bir olmayış daha sindi sesime
ne kadar Var'sa o kadar da yok aslında
ve ne kadar gerçekse o kadar da hayal aslında
Olamayış...
-tarihime kazınmış resmi gerçeklik.
Sana ait ben'li kelimelerdi senden gelen,
Ruhumun yücesine koyduğum
Bakıp bakıp teninde yokolduğum...
Sesinin nefesinin, tenime sinen teninin yokluğunda
hep bir ölme ihtimalidir beklediğim...
Olmadım
Varolmadım,
Sızına eş tenine gölge hayalim
varsay ki,
göğünden düşenim
ıslanırsan şayet unutulur sessizliğim,
unutulur kimsessizliğin
bir sen kalırsın geriye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!