Susmak;
Haykırmaktır aslın da.
Yersiz, göksüz…
Güneşi örtmek gibi,
Siyah bir perdeyle.
Onsuz, sonsuz.
Uzaklarda bir top ışık,
Sanki bana birşeyler anlatmaya çalışıyor,
Bulutlara basarak çıkayımmı diye düşünürken,
Gizlice göz kırpıyor.
Kimse anlamıyor ama ben anlıyorum onların dilinden,
Çat kapı geliverecek bir gün şuradan,
Çaresizlik konacak o zaman tabağıma.
Götürecek beni, bir nefes daha almadan,
Pişmanlık takacak maskesini suratıma.
Kaybetmek lazım anlamak için değerini,
Sırılsıklamım, aşktan değil,
Sensizlikten.
Bir mandal ağzında kurumaya bırakılmışım,
Sıkılmadan.
Güneş sıcak ve kavurucu,
Soluyorum.
Özlemle gurbet beraberce cephe almışlar bana karşı,
Artık dayanacak gücüm kalmadı, dayanamıyorum anam.
Yorgunum, özlem bütün benliğimi esir aldı.
Özlüyorum diye haykırsam, duyar mısın anam.
Buralar bahar oldu, kuşluk oldu, oralar da bahar mı?
Dinliyor gibi yapıpta dinlemeyenler,
Sadece menfaat için ilgilenlerden,
Sıkıldım artık,
Bakmakla görmeyi ayırt edemeyenlerden.
Herkes kendi çıkarında doğrulur,
Sensiz neye yarar dönüyormuş dünya,
Batmak içinmi doğdun yüreğime,
Sensizlik kabustan öte bir rüya,
Batışını izliyorum çaresizce
Sabrı bile sabırsızandırdı ise gdişin,
müthiş yaa