Denizin mavisine tutulurcasına sen,
O zaman dalgaların çılgınca vurduğu kaya ben,
Üstünde gemiler dolaşmayacaksa eğer,
İşte o vakit yakamozları seyretmeye değer.
Bazen küreksiz kalmış küçük bir sandal,
Işık sızacak yer kadar bile açma kalbini,
Giremesin benden başkası,
Yüzüne yansımasın,alamasın banden başkası hayat sevgini,
Ayrılmayalım,tadamasın en güzel aşkı bizden başkası.
Baharda açan en renkli çiçek,koklamasın seni benden başakası,
Küçükken hep uçmak isterdim,
Göklerde süzülmek,
Yorulduğum zaman,
Bir ağacın dalına konup dinlenmek.
Küçükken hep kuş olmak isterdim,
Bazen unutmak,bazen unutulmak gerekir,
Unutamasanda o kadar uzak olurki gönüller,
Çok özlersin,ölmek istersin,
Feryadını kim dinler?
Hep unut deyip geçerler,
Ne sabahları uyanmak,
Nede geceleri uyumak istiyorum
Ne aymı sözleri duymak,nede aymı yüzleri görmek istiyorum,
Memleketimden uzak gidiyorum...
Dur diyor bana sokaklar,
Ne bir mektup bırak nede vedalaş,
Sen gidersen sevdalım kara toprak iki taş.
Gideceksen söyle kefenimi hazırlasınlar
Eceli bekleme öldürde git arkadaş.
Gözlerim doldu diye ağladı mı sanırsın,
Hey! ne yapıyorsunuz siz?
diye bağırdım tabuttan
Hoca selam verdi ağırdan,
Hakkınız helal mi diye bağırdı,
Kimi helal dedi kimi haram.
Saatlerce bir şey yazamamak;
Seni anlatmak.
Hiçbir kelimeyi yakıştıramamak,
Gülüşüne, güzelliğine.
Kalem çevirmek defalarca,
Ve öylece bakmak kâğıda,
Seninle olmak kadar sensizlikle yaşamayı da öğrendim,
Yıldızsız gecelerde bile seni arar gözlerim,
Mahsumca yanan ateşimi neden körükledin?
Sen sevgiyi oyuncak mı belledin?
Kış gününde çırılçıplak kalmış gibi hissediyorum kendimi,
Karlar karıştı sulara,çekti kendini tahttan,
Bahar geldi,esmez oldu yel
Yer giydi,yeşil elbisesini,fışkırdı çiçekler topraktan,
Bahar geldi,sende gel.
Sana susamış bu gönlüm,ister seni delicesine,
müthiş yaa