Bir çığlıkla açtık gözlerimizi dünyaya,
popomuza inen bir şaplak sonrasında..
ve daima daha sonrasına baktık hayatın,
daha uzağa erteledik ümitleri..!
Gün oldu güldük dolu dolu kahkahalarla,
Tam vardım derken hedefe..
soluk soluğa.!
yağmur misali yağan terlerimin soğuğunda,
birisi finiş çizgisini kaldırmış....
seyirciler dağılmış,
Sen dileğince gülsende bana,
Dikeni versende gül lazım değil,
Hayat yorgunuyum varsam bir hana,
Uykuya yatmaya çul lazım değil.
Beş kere on elli eder bilmedim,
Dokundum anlamsız yüzüne,
ölümün...
kapalı kapıların duygusuzluğu vardı bakışlarında,
duran saat..sönen kibrit...soğuyan çay..!
tek tek yokolmakta,
arzular...tutkular geçersiz..
Dostumun dilinden çıkan her sözü,
Dinledim içinde gül bulamadım,
Söndürmek istedim gönülde közü,
Dolandım alemde yol bulamadım.
Yakalandım bir amansız illete,
Geometrik şekillerin sertliği,
matematiğin güçlüğü,
fenlerin karışıklığı,
müziğin yumuşaklığı..
yabancı dilin çapraşıklığı,
beden eğitiminin utangaçlığı..
Yazarım sevdamı kimse anlamaz,
Kağıtlar kalemler tükendi artık,
Vefasıza düşen gönül avunmaz,
Leyla'lar Mecnun'lar tükendi artık.
Bilgisayar geldi duyguyu bilmez,
Çağırıyor beni uzaktan bir ses,
Varayım diyorum varamıyorum,
Sevdamı koymak için altından kafes,
Alayım diyorum alamıyorum.
Aşkım için yola düştüm yoruldum,
De ki bana..;
seni sevmiyorum..sadece lazımsın,
mutsuz günlerimde,
bir zaman dinleneceğim,
dalgasız limanımsın..!
Sana sevdam diyemiyorum,
sevdadan da ötesin bende...
bir başka galaksideki yıldız gibi uzaksın ama
dokunabileceğimi hissediyorum ışığına...!
Sana aşkım diyemiyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!