Sen dedim vaz geçtim neyim kaldıysa
Sözde söylemedim sözün üstüne
Azıcık hatırım vicdanın varsa
Duy bu feryadımı ne olur dinle
Sensizlik sarınca vücut iklimim
Dün gece son kere dokundum sana
Karamı bağlarsın, yasmı tutarsın
Baktımda işlediğin o suçlara
Kaybettin beni sen, zorki bulasın
Yok artık ardında sana pervane
Felek çemberinden geçmiş
Su belleyip ağu içmiş
Gül bağından diken seçmiş
Ademe bakın Ademe
Işler sakat tıngır mıngır
Affet ne olur beni, taşıyamadım seni
Bir tek sevgimi verebildim sana, geç gördüm gerçeği
Rakı masalarına meze yapamadım
Ve haykıramadım bira sarhoşluğuyla sana, seni seviyorum diye
İçki sofraları kurdurmadım sana
Bir sarraf olmayan ele kalmışım
Açtım arayıda daha yanaşmam
Bu kararı ne zorlukla almışım
Gelip kapımıda çalsa barışmam
Kapandı kapısı gönül hanemin
Ocaktan görmemiş bir usul erdem
Kıtlıktan kemirir ruhunu herdem
Önünden ardından gösterir madem
Doğruyu söylersin, kelam beğenmez
Güçlünün yanında iyiyi oynar
Akıttın gözümden kanlı yaşları
Yazıma getirdin kara kışları
Hüsrana çıkardın o şen düşleri
Gülermi bu yüzüm artık bilemem
Birer birer eksiliyor haneden
Sitemim sanadır, kestin selamı
Yoksa sende adım vefasızmıdır ?
Bilirsen bu yürek değer alemi
Bakmak başka şeydir, görmek başka şey
Gözün hükmü yoktur gönül yanında
Bir kalem kaşlının izine düştüm
Şaşırttı aklımı del etti beni
Kuş dili öğrendim, bağına koştum
Tekinsiz avcıya mal etti beni
Gaflet perdesini çekti gözüme
Termaş ettin gözümdeki yerini
Varda bu hanede dur bundan sonra
Dilşadı umardım vardığım hüsran
Ahüzâr sanadır bil bundan sonra
Bülbül den alırsın zâr-ı sedayı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!